1945-1946 Sezonunda Kurulan Kumpas

1945-1946 sezonunda, İstanbulspor’un klasik kadrosu Turhan – Saim, Rafi – Oğuz, Mükerrem, Kenan – Vakur, Mukbil, Suphi, İsmail, Cüneyt ten oluşuyordu.

Sezonun şampiyonu Beşiktaş’a yenilmeyerek 1-1 berabere kalan İstanbulspor, Fenerbahçe ile Vefa’nın ardından geliyor ve Galatasaray’ın önünde yer alıyordu. Beykoz, Süleymaniye ve Beyoğluspor’da son sıraları paylaşıyorlardı. Genç futbolculardan kurulu İstanbulspor, beklenen form düzeyine erişmiş ve ligi 4. olarak tamamlamıştı. Bu durumda, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Vefa ile birlikte Milli Küme maçlarında İstanbul’u temsil etme hakkına da tekrar sahip oluyordu.

Ancak bu ligde, kulübün değerli ve çalışkan yöneticisi Hamdi Canko, Beyoğluspor takımında önemli bir pürüz yakalamıştı. 16 Aralık 1945 günü Şeref Stadı’nda oynanan İstanbulspor – Beyoğluspor maçında, Beyoğluspor takımında yer alan Yorgi Nazikakis adındaki futbolcunun asker olduğu halde sivil lisansıyla ve izin kâğıdı olmaksızın oynadığını saptamış ve maçın hakemi Şazi Tezcan’a itirazda bulunmuştu.

İstanbulspor bu maçı 3-2 kaybetmesine rağmen, itirazı Tertip Komitesi’nce haklı görülerek Beyoğlusor’a karşı hükmen galip sayılmıştı. Ancak Beyoğluspor Kulübü’nün bu hükmen mağlubiyet kararına itirazının üst makam olan Bölge Heyeti tarafından kabulü ile Tertip Komitesi’nce verilen hükmen yenilgi kararının bozulması üzerine durum bir anda karışıvermişti.

Bu olay, kesin karar için Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne sevk edilmişti. Beden Terbiyesi Gene! Müdürlüğü, Müsabaka Talimatnamesi’nin 42’nci maddesinin B fıkrasına göre veto hakkını kullanmış ve bu kez yönetmeliği hiçe sayan bir kararla, zamanında itiraz edilmemesini göz ardı ederek, Nazikakis’in oynatıldığı bütün maçlarda Beyoğluspor’un hükmen yenik sayılmasına karar vermişti. Nazikakis Galatasaray maçlarında da oynadığından, bu maçlarda da Galatasaray hükmen galip sayılmış ve Sarı-Kırmızılı takım 6-0’lık bir averaj avantajı sağlayıvermişti.
Bu avantajla İstanbulspor’un üzerine çıkmış ve İstanbul dördüncüsü olarak Milli Küme’ye katılma hakkını İstanbulspor’un elinden almıştı.

Müsabaka Talimatnamesi itirazların şeklini ve süresini kesin bir dille sınırlandırdığı halde bunu hiçe sayan veto karşısında bu kez İstanbulspor Kulübü, Galatasaraylı futbolcu Nazım’ın gayri nizami durumuna itirazda bulunmuştu. Mersin’de lisansiye olduğu için İETT Kulübü’ne transfer işlemi yapılmayan bu futbolcuya aynı günlerde Galatasaray adına lisansı derhal çıkartılmıştı.

Bu usulsüz transfere göz yuman Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, İstanbulspor Kulübü’nün bu itirazını şekil ve süre bakımından geri çevirme garabetini göstermekten de geri kalmamıştı. Sözü geçen yönetmelik ve maddeler Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından keyfi biçimde yorumlanıyordu.

İstanbulspor Kulübü, Türk futbol tarihinde acı bir anı olarak yer alan bu durum karşısında Beden Terbiyesi Genel Müdürü Galatasaraylı Vildan Aşir Savaşır* aleyhine bir protesto çekmişti. Spor Şürası çalışmalarının yapıldığı Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne gelen Noter, Savaşır’a bu protestoyu tebliğ etmek istemiş, ancak Genel Müdür bunu almamakta direnmişti. Neticede noterlik kâtibi orada bir istinkaf mazbatası hazırlamış ve evrakı masa üzerine bırakarak ayrılmıştı.

Bu arada İstanbulspor Kulübü Danıştay’da dava açmak üzere girişimde bulunmuş ancak bu davaya sıra gelmeden Milli Küme maçları, Galatasaray’ın dördüncü takım olarak katılmasıyla başlamıştı.

Bu hırs içinde Fenerbahçe ile kupa maçı oynayan Turhan – Saim, Rafi – Oğuz, Erdoğan, Mukbil – Viktor, Kenan, Suphi, Mükerrem, Cafer’li kadrosu ile İstanbulspor, Suphi’nin ikinci yarıda attığı golle Fenerbahçe’yi 1-0 yenerek eliyordu.

Fakat daha sonra İstanbulspor Beşiktaş’a 3-0 yenilerek İstanbul kupasından da eleniyordu. Bir garip uygulamayla İstanbulspor da hak etmediği bir şekilde Milli küme maçları yerine “Sekizler Turnuvası”na katılmak zorunda kalmıştı.

“Sekizler Turnuvası” da Türk futbolunda bir başka ilginç olaydı. Birinci Lig’de son dört sırasında yer alan takımlarla İkinci Lig’in ilk dört takımı olan Kasımpaşa, İETT, Demirspor ve Taşkızak takımları “Sekizler Turnuvası”nı oynamaya başlamışlardı.

Ligin bitmesiyle başlayan olayların ve alınan garip kararlarla yenilen hakkın moral bozukluğu İstanbulspor takımını öylesine sarsmıştı ki, takımın bazı futbolcuları, futbolu bırakmışlardı. Yöneticiler arasında da böyle bir zihniyetle mücadele etmek imkânsız’ diyerek görevi bırakanlar vardı.

İstanbulspor bu turnuvaya yalnız bozuk bir moralle değil, aynı zamanda gücünden çok şey yitirmiş bir takımla katılmış ve tabii başarısız olmuştu.

Bu şartlar altında Sarı-Siyah formalı takımdan başarılı olmasını beklemek aşırı bir iyimserlik olurdu zaten. Futbol tarihimizde eşi görülmemiş bir garipliğe kurban edilen İstanbulspor’a bir yandan da kader ağlarını örmekteydi.
Sekizler Turnuvası” sona erdiğinde İstanbulspor, Beykoz, Süleymaniye, Kasımpaşa ve Beyoğluspor’un ardından beşinci sırayı almıştı. Bu da İstanbulspor’un 2.Lig’e düşmesi demekti. Nereden nereye gelinmişti…

Bir takımı ne yapıp edip Milli Küme maçlarına sokma gayretkeşliği içinde düzenlenen olaylar, asıl hak sahibi olan takımın Milli Küme’ye katılması şöyle dursun, 1. Lig’de dahi kalamaması gibi bir facia ile sona eriyordu. Tüm maçlarında hükmen yenik sayılan Beyoğluspor’un 1.Lig’de kalması da bu icraatın bir başka fiyaskosuydu. Tek kelime ile İstanbulspor, kulüpçülük hırsına kurban edilmişti. Sarı-siyahlı kulübün tarihinde bu olay, zehirden acı, centilmenlik dışı bir anı olarak kalacaktır.

 

*Vildan Aşir Savaşır Kimdir?
Hafız Aşir Efendi’nin oğlu olarak 1903 yılında doğdu. Galatasaray Lisesi’ndeki öğrenim yıllarında uzun atlamada 6,25 m’lik derecesiyle Türkiye rekorunu elde etti (1923). 1924 Paris Olimpiyatları’na katıldı. Aynı yıl Galatasaray’ı bitirdikten sonra İsveç’e giderek spor ve atletizm eğitimi gördü. Türkiye’ye döndükten sonra Atletizm Federasyonu başkanlığı (1935-39), Beden Terbiyesi Genel Müdür Yardımcılığı (1938) ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü (1946-50) görevlerinde bulundu. 12 Aralık 1986 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

Tarihte bunu da yaşadık: İstanbulspor 2-3 Galatasaray

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir