Çeliktepe’den İstanbulspor’a: Hayrettin Kurum

1976-1979  senelerinde İstanbulspor’da forma giyen Hayrettin Kurum (K.Hayrettin) çıktığı 30 maçta 2 gol atmıştı. Aramızdan erken ayrıldı (27 Şubat 2012).  Hem Tunaspor’da hem de İstanbulspor’da birlikte forma giyen Metin Tükenmez hocamızın kaleminden K.Hayrettin’i okuyun…

Bizim Hayri

En küçükleri Hayrettin ise öz Tunasporlu olarak yetişip profesyonel futbolun içinde yer bulanlardandır. Ortanca Nuri ise Tunaspor’un mütevazı oyuncularından biridir.

Hayrettin’i hepimiz çok iyi tanırız, birlikte birçok anılara ortak olmuşuzdur, bize gülünesi, hoş öykücükler bırakmıştır. Futbol oynarken havadan kuş uçurtmazdı. Yükselip göğsüyle kontrol ettiği topları hayranlıkla izlerdik. ‘Top bir insanın göğsünde nasıl kaybolur?’ diye sorarsanız ‘Bizim Hayrettin’i izleyin’ derim.

Solaçığı kaçırırsa, bilir ki kademesinde Ünal var…
Bizim Hayri futbol oynadığı ilk yıllarda gençliğinin doğasından kaynaklanan “el hareketleri” yüzünden bazen marke ettiği solaçığı kaçırır, arkasından bakakalırdı. Ama merak edilecek bir durum yoktur çünkü hemen kademesinde Ünal vardır.

Bertaraf edilen rakip ataklarının sonunda Ünal’ın sert bakışları ile karşılaşan bizim Hayri, olmayan bıyıklarının altından gülerek önüne bakarken, başını da iki yana sallardı. Bu doğal beden dili Ünal’ı yumuşatır, özeleştiri de yapardı bir bakıma…

Bizim Hayri çok konuşan biri değildi ancak “ama Aga” diye söze başladığında da, kitabın ortasından alıntılar yapardı. Çok ilginç bir özelliği vardı bizim Hayri’nin.

“Aga ne yapayım” der, kendini affettirirdi…

 Her zaman bizim içimizdeydi ama sanki hep dışımızdaydı. Bizim ateşli sohbetlerimizin içinde, Hafız’ın kahvesindeki kıran kırana tavla partilerinde çoğunlukla görünmezdi.

Boş zamanlarını kulüpte veya Hafız’ın yerinde geçirmezdi. Onun çok önemli bir uğraşı vardı. Kız arkadaşını ikna edip Bulut sinemasına götürmek için günlerce, haftalarca bazen ay fazlası çalışırdı. Bir kere bunu başarmış ama ne yazık ki sinemada arkadaşının yanında uyuya kalmıştı.

Bizim Hayri öylesine saf ve temizdi ki, gelip bunu bize anlatmıştı. Eh, bize de uzun süreli bir eğlence çıkmıştı. Bu olaydan sonra Hayrettin ile göz göze gelip gülen her Tunasplu’ya “Aga ne yapayım, antrenmandan gelmiştim, çok yorgundum” demiş, her zaman olduğu gibi olmayan bıyıklarının altından gülmüştü.

İstanbulspor günleri, ağır antrenmanlar…
Antrenmanlarımız gerçekten çok yorucu oluyordu. Selami ile birlikte İstanbulspor yolunu açtığımız Çeliktepeli gençlerden biri de Bizim Hayri’ydi. Hayri aramıza bir yıl sonra katıldı. Bir yıl sonra da ikimiz birlikte A takıma çıkarken, Selami’nin yolu Ankara’ya yöneldi.

 

Sezon başı antrenmanlarımızı Florya Atatürk Orman’ında yapardık. Sıcakta yapılan sezon başı koşuları Hayrettin’e ağır gelirdi. O yıllarda 4. Levent’ten Florya’ya gidip gelmek çok zor oluyordu.

Rumelikavağı’nda oturan takım Kaptanımız Asker Mehmet’in (Bir ara Beşiktaş’ta oynayan Yasin Sülün’ün amcası) bir kamyoneti vardı. Bazen ikimizi 4.Levent’ten alırdı. Bizim Hayri’nin sinemada uyuması Mehmet Abi’yi kaçırdığımız günlere denk düşmüştür.

Tutkulu bir Galatasaray taraftarıydı…
Bir gün Eyüp Stadı’nda oynadığımız bir maçta Bizim Hayri geçici hafıza kaybı yaşamıştı. O günlerde kulüp doktorumuz olan Aziz Alturfan, Hayrettin’i Çapa’da gözetim altına almıştı. Maçtan sonra hepimiz gitmiştik. Aynı sorunu bir Tunaspor maçında da yaşamıştı…

Sonraki yıllarda hepimiz ekmeğimizin peşine düştüğümüz için çok sık görüşemedik. Ben artık spor yazarı olduğum için karşılaştığımızda tek konuştuğumuz şey Galatasaray’dı.

Tutkulu bir Galatasaraylı olan Bizim Hayri, Köln’de oynanan Galatasaray-Monako maçında Prekazi’nin 40 metreden attığı gol sonucu fenalaşıp konuşma yeteneğini yitirmişti.

Sonraki karşılaşmalarımızda artık ben konuşuyordum o dinliyordu. Çoğunlukla hüzünlü gözlerini bakışlarımdan kaçırıp başını sallayarak anlattıklarımı onaylardı. Bizim Hayri’ye Galatasaray’la ilgili hiç kötü bir şey söylemezdim.

Sonraki günlerde aramızdan ayrıldığını öğrendim. Son yolculuğunda yanında olamadım. Onca birliktelikten sonra böylesi bir ayrılık… Dünyanın en kötü insanının bile iyi yanları vardır. Ama onlar iyi yanlarını göstermek için biraz cimridirler. Bizim yapmamız gereken sabırla beklemektir.

Bizim Hayri kısacık yaşamında bütün iyi ve güzel yanlarını herkese gösterip yola koyuldu. Uğurlar ola Hayri kardeş… Solaçığı kaçırırsan hiç korkma, sonsuza dek Ünal kademende…

METİN TÜKENMEZ
11 Mart 2013

Hayrettin Kurum’u saygı ile anıyoruz.

3 thoughts on “Çeliktepe’den İstanbulspor’a: Hayrettin Kurum

  1. Sevgili Hayrettin’i Istanbulspora götürdüğümüzde Güngör abi onu hazırlık maçında onbire alıp beni almayınca mahalleye geldiğimizde yüzüme bakıp pis pis sırıtmıştı sonrada aga ne yapacaksın beni sen getirdin ama sen yedek kaldın deyip kızdırmıştı peki be kardeş neden bu hayatı 90 dakika tamamlamadın alacağın olsun yanına geldiğimde bende seni kızdiracagim,Yıldızlar içinde uyu.kardes.

Comments are closed.