Stat: Mithatpaşa
Hakem: Carl Steiner (Avusturya), Siegel, Nadi Irmaklar
Galatasaray: Yüksel, İsmail, Candemir, Ahmet, Saim, Suat, Coşkun, Ergun, Salim, Cengiz, İsfendiyar
İstanbulspor: Sabih Sünter, Garbis Parsehyan, Enver Özdemir, Kenan Buharalı, Güngör Okay, Erdoğan Tokol, Yüksel Gözüpek, İbrahim Toker, İhsan Baydar, Aydemir Nemli, Kostas Kasapoğlu
Goller: Dk. 5 Saim (PEN), Dk. 87 Suat (Galatasaray), Dk. 3 Kostas Kasapoğlu (PEN) (İstanbulspor)
Seyirci ve Hasılat: 27979 kişi, 148 427 lira (lig maçı rekoru)
İlk onbeş dakika ve iki penaltı Galatasaray – İstanbulspor maçının hikâyesini yazanlar, muhayyileleri ne kadar geniş,
olursa olsun, bunun dışında bir şey bulamayacak, bir şey yazamayacaklar.
Süratle başlayan maç, 2 ve 5 inci dakikalarda tarafların birbirine yaptıkları sert hareketler, hakemin bunları cesaretle penaltı olarak tecziyesi ve karşılıklı kalelere atılan birer gol. İşte bu kadar. Sonra lüzumsuz bir sertlik, hüsnüniyetten uzak oyuncuların her fırsatta birbirlerini yere yıkmaları, sakatlamaları, topun maksatsız sahada dolaşan oyuncular gibi ayaktan ayağa dolaşması…
Bunlar futbolda helecan arayanları elbetteki tatmin etmekten uzak hareketler. Kim kazanacak suali uzun müddet cevabını bulamadı. Evet, kim kazanacaktı? Bir gol atan taraf. Çünkü, golü yiyen tarafın, canlanıp mukabele edecek bir takat göstermesi imkânsızdı. Esasen uzun müddet Galatasaray ve İstanbulspor 1-1 ilk neticeye rıza gösteren bir şekilde oynadılar. Hani bir bitse, futbolcular da, seyirciler de sevineceklerdi.
Fakat, son dakikada hiç beklenmeyen bir sırada bir şahsi akın sarı-kırmızılı takıma 2 puan kazandırmaya, kâfi geldi. Doğrusu topu kafa ile önüne düşüren İsfendiyar’ın ceza sahasına kadar sokulacağı ve al at kabilinden güzel bir orta yapacağı hiç kimsenin aklından geçmezdi. Ve yine Suat, bu akıldan geçmeyen hareketi yeinde bir müdahale ile değerlendirecekti. Halbuki, İstanbulspor maçın sonlarına doğru kalecisiz ve Metin’siz Sarı-Kırmızılı takımı ağır bir tazyik altına almıştı. Onun nısıf sahasında oynuyordu. Yaptığı akınlar ceza çizgisine kadar enikonu da iyi bir inkişaf göstermekteydi. Fakat, İhsan, Aydemir, Kasapoğlu ve Yüksel adeta gol atmamakla birbirileriyle yarışıyorlardı. Bir tek İbrahim bu yarışmanın dışında kalan adamdı. 5 forvetin 4 ü kelimenin hakiki manasıyla dökülürse, o forvet elbetteki netice almaz, alamaz.
YA GALATASARAY
O da bir saman alevi gibi ilk 15 dakika içerisinde parlamış ve sonra takım oyununu bırakarak adam sende futboluna dönmüştü. Müdafaa için, biraz kendisine düşen vazifeyi yaptı diyebiliriz. Fakat hücum hattı dağınık, maksatsızdı. Metin’in yokluğunun sarı-kırmızı takım için büyük bir kayıp olduğunu dün bir kere daha gördük ve anladık. Cengiz, ileriye kaydırılan Coşkun ve solaçıkta top ayağına gelebildiği zaman bir şeyler yapmak gayretinde gözüken Salim İstanbulspor defansı için durdurulması zor forvet olarak gözükmediler. Hasılı uzun lâfın kısası dünkü oyunun en
makul neticesi bizce çok çok bir beraberlik olmalıydı.
MÜHİM DAKİKALAR
Oyuna Galatasaray hızlı bir tempo ile başladı. Fakat ikinci dakikada büyük tehlikeyle gene sarı-kırmızılı takım karşı karşıya kaldı. Gole giden İbrahim’in Ergun ve İsmail tarafından makaslanışını Avusturyalı hakem Steiner yerli hakemlerin tamamen aksine olarak büyük bir cesaretle penaltı ile tecziye etti, Kasapoğlu’nun. attığı penaltı Galatasaray kalesinde. Aradan 3 dakika geçmişti. Aynı hareketler İstanbulspor’un son adamı Garbis’in İsfendiyar’a tekrarladığını görüyoruz. Hakem de kararını tekrarlıyor. Ve top da aynı şekilde Saim’in ayağından İstanbulspor filelerini buluyor.
Sonra sertlik faslı başlıyor. Ve bu işde Candemir yine temayüz ediyor. İhsan’la bir ara birbirlerine giriyorlar.
İhsan sakatlanıp, sahayı terk ediyor. Bu hâdise 22 nci dakikaya tesadüf eder. 30 uncu dakikada ise, Yüksel hafif bir sakatlık geçiriyor. 3 dakika sonra hakemle beraber Suat’ı kucaklayarak saha dışı ediliyorlar. Bereket, versin ki sakatlıklar kısa zamanda telafi edilecek neviden.
İlk devrenin en güzel hareketi İbrahim’in 38 inci dakikada direkten dönen bomba gibi şutuydu. Aydemir, İhsan ve İbrahim bu dakikada kombine akınlarla Galatasaray kalesine yükleniyorlar. Top son defa İbrahim’in
ayağında kalıyor. Cidden güzel ve sert bir şut, Yüksel kendini havaya atıyor. Fakat boşuna hareket. Direk, Galatasaray için bu anda daha faydalı oluyor. İlk devre bu güzel hareketten sonra 1-1 biliyor.
İKİNCİ DEVRE
Bu sıkıntılı bir devre. Seyirciler, güzel bir hareket görmenin hasreti içinde. Fakat yok. Boşuna bekleyiş bu. 9 uncu, 12 nci dakikalarda İstanbulspor iki mühim fırsatı Aydemir ve Kasapoğlu’nun beceriksizlikleri yüzünden kullanamıyor. 24. üncü dakikada durgun İhsan, bir frikik atışı yapıyor. Fakat yine top hakiki hedefini bulmaktan uzaklarda. Hele 20 uncu dakikada Kasapoğlu’nun kaleciyle karşı karşıya kalışı ve daha zor bir harekeli tercih ederek topu auta atışı.
İşte bundan sonra Galatasaray’ın son bir gayreti neticeyi tayin ediyor. 41 nci dakikadayız. Ve İsfendiyar yukarda izah ettiğimiz sürüşünü yapıyor Suat ise bunu değerlendiriyor. 2-1 maç sayısı bu.