İstanbulspor 1-2 Beşiktaş

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Orhan Gönül,  Abdülfeth Çalışkan, Nurettin Kibarer

İstanbulspor: Sabih Sünter, Enver Özdemir, Kamil Cengiz, Kenan Buharalı, Yüksel Gözüpek, Semih Tüzün, Erdoğan Tokol, Güngör Okay, Nazım Çamlıbel, Kostas Kasapoğlu, İbrahim Toker

Beşiktaş: Necmi, Münir, Kamil, Selim, Özcan (Dk. 34 Metin), Ahmet Özacar, Recep, Gürcan, Faik, Ahmet, Nazmi

Goller: Dk. 16 Nazım Çamlıbel (İstanbulspor), Dk. 48-74 Recep (Beşiktaş)

Seyirci ve Hasılat: 13.664 kişi, 51.119 lira

Dakika 75. Recep topu göğsü ile önüne düşürmüş, soliç mevkiine kaymış vaziyette… Karşısında Kenan ve Kâmil var. Bu sırada tribünlerden Sabih’in tiz sesi duyuluyor «Recep’i tutun, Recep’i tutun!» evvelâ Kenan, sonra da Kâmil müdahale etmek istiyorlar Recep’e…

Fakat ikisinin de gayreti boşunu recep ilerliyor. Rakip kaleye sokuluyor. Şimdi aradaki mesafe 20 metre… Ve çok sert bir şut Sabih yerde. Top ise filelerde. topun ayaktan çıkışı ile ağlara takılışı bir anlık mesele oluyor. Yerden kalkan Sabih arkadaşlarına bir şeyler söylüyor. Her halde «ben size tehlikeyi haber vermedim mi? Neden şut attırdınız?» demiş olmalı. Bu gol milli ligde Beşiktaş’a 2 puan kazandırıyor. Gerçi siyah-beyazlı takımın artık grup şampiyonluğunda iddiası kalmamıştır. Amma hiç olmazsa finalleri iyi bitirmek prestiji kurtarmak bakımından bir değer taşımaktadır. Kaptanın attığı gol, tamamen şahsi gayretinin bir neticesidir. Zira kaleye 35 metre mesafede Gürcan’ın uzattığı pasın gol olmasına başka şekilde imkan yoktu. Dün takımına beraberlik şansını tanıyan golü de kaptan Recep atmıştı. Bunda ise şahsi gayretten ziyade, kendisine çok müsait pas veren Selimin büyük rolü olmuştu. Recebe çok yakın mesafeden topa vurmak düşüyordu. Ve vurdu. Kalitesiz, umumiyetle vasatın çok altında cereyan eden dünkü Beşiktaş-İstanbulspor maçının kayda değer hadise bu iki golden başka bir şey değildi. İstanbulspor’un ilk devrenin 16. dakikasında takımda ilk defa yer alan Nazım’ın ayağından kazandığı gol ise, uzun boylu üzerinden durulmaya değer neviden olmadı. Kaleci Necmi’nin çıkışı için «hatalı» topun daha evvel Özcan ve Kamile çarparak Nazım’ın önüne düşüşü için de «tesadüf» demek daha doğru olacaktır. Sarı-siyahlı takımın İhsan ve Aydemirden mahrum olan tertibi dün yine milli ligdeki başarısızlık serisine bir yenisini ekledi. Ne verilen paslar adamlarını buluyor, ne de hareketler bir maksada hizmet ediyordu. Dağınık hem de her hattı ile çözük bir takımın sahadan galip ayrılmasını beklemek ise haddinden fazla iyimserlik olacaktı.

Beşiktaş da iyi değildi

Yıldız tablosuna şöyle bir göz atmakla anlaşılacağı gibi Beşiktaş takımı da göz doldurucu olmaktan uzaktı. Son haftalarda bilhassa Ankara maçlarında başarı gösteren ve taraftarlarına ümit veren siyah-beyazlı takımın dünkü umumi manzarası «bu takım gün geçtikçe düzeliyor» şeklinde bir kanaat vermekten uzaktı. Ağır, hareketsiz ve zevksiz geçen müsabakanın en güzel hareketi, yukarıda işaret ettiğimiz ve izahına çalıştığımız Recep’in ikinci golü idi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir