
Stat: Şükrü Saraçoğlu
Hakem: Serdar Çakır, Fahir Ersoy, Binali Kartal
Fenerbahçe: Rüştü Reçber, Jes Högh, Dimas, Uche Okechukwu, Mustafa Doğan, Erol Bulut (Dk. 76 Metin Diyadin), Tayfun Korkut, Murat Yakın, John Moshoeu, Viorel Moldovan (Dk. 84 Elvir Bolic), Elvir Baljic
İstanbulspor: Zdravko Zdravkov, Emre Aşık, Sead Halilagic, Ahmet Yıldırım (Dk. 70 Mithat Yavaş), Ivalio Petkov, Timur Yanyalı, Mehmet Yozgatlı, Güven Kocabal (Dk. 62 Hakan Arslanağız), Hamza Hamzaoğlu, Nesim Özgür, Saffet Akyüz
Goller: Dk. 63 Dimas, Dk. 89 John Moshoeu (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 43 Dimas, Dk. 68 Rüştü Reçber, Dk. 68 Erol Bulut, Dk. 81 Murat Yakın (Fenerbahçe), Dk. 34 Timur Yanyalı, Dk. 39 Saffet Akyüz, Dk. 44 Nesim Özgür, Dk. 45 Emre Aşık, Dk. 56 Ahmet Yıldırım, Dk. 68 Hakan Arslanağız, Dk. 88 Sead Halilagic (İstanbulspor)
Karşılaşmanın ikinci yarısında Mustafa Doğan’la girdiği bir mücadelede acı içinde yere yığılan İstanbulspor’un altyapıdan yetişen genç oyuncusu Güven’in sağ bacağı iki yerden kırıldı. Hastaneye kaldırılan 18 yaşındaki Güven’in 6 ay futbol oynayamayacağı belirtildi. Oğlunun ayağı kırılınca soyunma odasına giden Güven’in
babasının Mustafa Doğan’ı aradığı, sonra sakinleştirilip, gönderildiği bildirildi. Mustafa Doğan. “Türkiye’den ve İstanbulspor camiasından özür diliyorum. Eğer Güven kabul ederse kendisini ziyaret edeceğim” dedi
FENERBAHÇE ikinci yarısını çok iyi oynadığı, maç boyunca iyi mücadele ettiği karşılaşmada çok koşan ve iyi
kapanan rakibi İstanbulspor önünde haklı bir galibiyet aldı. Ama bu müsabakada sergilenen hakem yönetimi atılan tekmeler ve kırılan ayaklar spor tarihimize kara bir leke olarak geçecektir.
Oyun, maç öncesi tahmin edildi gibi başladı. Fenarbahçe dörtlü savunma kurgusu, kanatları ikişer oyuncu ile kullanıp, üretilen yan ortalar ve duran toplarla da etkili ayağı Baliç’le pozisyon üretmeyi düşündü. İlk yarı Fenerbahçe özellikle sağ kanadı Tayfur ve Mustafa Doğan ile iyi kullandı. Ne varki, bu yan toplar tıpkı kazanılan sayısız korner gibi uzun boylu İstanbulspor defansının hava hakimiyeti ile savuşturuldu. Baliç ve Moldovan, İstanbulsporlu Timur ve Emre’nin markajı altındaydı. Ve maçta istenilen etkiyi gösteremediler. İstanbulspor savunmasının boylu, fakat ağır oluşu, çabuk ve kısa paslarla göbekten gelmesi gereken, fakat gelemeyen Fenerbahçe’nin ilk yandaki en önemli eksikliğiydi. Devre sonuna doğru centilmen başlayan maç bir sinir harbine dönüştü. Özellikle Saffet ve Dimas’ın kasti ve gereksiz faulleriyle tansiyon bir anda yükseliverdi. Bu gerilim ikinci yarıya da taşını. Atılan tekmeler, kasti hareketler ve bunların çoğuna duyarsız kalan bir hakem. Fenerbahçe bu yarıda çok daha iyiyi. Daha çabuk oynayarak İstanbulspor defansını dengesiz yakalayıp önemli pozisyonlar buldular. Maç boyunca az adamla hücuma gelen İstanbulspor, Fenerbahçe defansının kişisel ve yerleşim hatalarından ciddi pozisyon buldu, ama yararlanamadı. Dimas’ın şık golü maçı kopartan gol oldu. Skor avantajını yakalayan Fenerbahçe daha kontrollü ve dengeli oynayıp zor ama önemli bir galibiyet aldı.
Maçın hekemi Serdar Çakır’a gelince, Skandal bir yönetim sergiledi. Bir maç bundan daha kötü yönetilemez.
Yaptığı hataları sıralamaya kalksak, sütunlarımız yetmez. Hangi birini söyleyelim. Vermediği ve verdiği faulleri
mi, gösterdiği ucuz kartlara mı, yoksa atılan tekmelere, kırılan ayaklara, maç boyunca kendisine bağıran çağıran oyunculara karşı duyarsızlığına mı? Uluslararası arenada böyle bir yönetim gösteren hakemi FIFA listesinden
atarlar. Türk hakemliği üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Yazık, hem de çok yazık.