Adalet 1-2 İstanbulspor (04.01.1958)

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Fritz Seipelt (Avusturya), Doğan Babacan, Adnan Yılgıç

Adalet: Selahattin Ünlü, Selahattin Tokal, Nihat, Fahri, Gökçen, Güngör, Hüsamettin, Erol, Mehmet Ali, Mesut, Mete

İstanbulspor: Sabih Sünter, Yüksel Gözüpek, Kenan Buharalı, Güngör Okay, Kamil Cengiz, Kadri Kartal, Merih Üççetin, Aydemir Nemli, İhsan Baydar, Kostas Kasapoğlu, Erhan Özbalkan

Goller: Dk. 67 Mete (Adalet), Dk. 25 İhsan Baydar, Dk. 63 Kostas Kasapoğlu (İstanbulspor)

Seyirci ve Hasılat: 14261 kişi, 29818 lira

Kaliteli mücadele, topun filelerle kucaklaşması için sarfedilen üstün gayret, bir çok kimseye Kupa finali havasına benzer bu maçı sevdirdi. Sahada kendisinden bekleneni veremeyenler dahi, protestoya uğramadılar. Bilâkis, renkleri için, ve daha ziyade iki puan uğruna bu açık harbe katılanlar alkışlandılar. Yenilenin güzel oyununa «Galip sayılır bu yolda mağlup» diyenler bulunduğu gibi, iki puanı daha heybeye atan İstanbulspor için «Ne olursa olsun gol çıkarıyor bu takım» şeklinde konuşanlar vardı.

ZIT NOKTALAR VE ADALET

Maçta iki kutup gibi birbirine zıt, noktalar dikkati çekmekten geri kalmamıştı. Zira Adaletin 3 yıldızlık solhafı Mesut ile İstanbulspor sağbeki Kenan’ın kardeş oluşu ve ilk devrenin sonuna doğru birbirlerinin üzerine çıkarcasına faulü göze almaları, İstanbulspor – Adalet maçının nasıl bir atmosfer içinde oynandığını pek güzel izah edebilir.

Diğer taraftan, yumuşak oyunu ve her maçında yerden futboluyla tanınan Adaletin, doksan dakika topu havaya kaldırması alışılmış şeylerden değildi.

İki kardeşin gözleri kararırcasına oyuna dalmalarına «Lig maçı» diyerek izah şekli bulmak kabil.. Diğeri için de 90 dakika muvaffak olunmuş bir «Taktik» sayıp işi tatlığa bağlamak mümkün. Ancak, Haftan forvete alınarak ciddi bir
lig maçında Güngör’ün gençliğine ve dinamizmine güvenmek, Hüsamettin’i sağaçığa alıp yarı faydalı hale sokmak, topu oyun devamınca havaya çıkarmak, kadar hatalı bir hesabın neticesiydi. M. Ali ile Mete’nin iyi günlerinde oldukları aşikârdı. Yalnız M. Ali oyun içindeki «Pasör» durumunu devam ettirip, 27 ve onu takip eden 29 uncu dakikalarda şuta gitmek gibi, diğer arkadaşlarına düşen vazifeyi yapmaya kendini mecbur hissetmeseydi daha müsbet bir intiba uyandıracaktı.. Gene aynı futbolcu devre sonunda, yaptığı iki hatalı, vuruşun avuta çıkmasıyla Adaletin güzel oyununu bir mağlubiyetle gölgeleyeceğinden bihaberdi. Hele 51 inci dakikada İstanbulspor kalesi önünde iki nefis şut ve iki kornerle bir curcuna manzarası alan Adalet baskısından kurtulmak hakikaten büyük bir şansın yardımıyla olmuştu. İşte, Adaleti sonunculuk tehlikesiyle biraz daha karşı karşıya bırakan mağlubiyetin bir kaç sebebi.

LİG MAÇI TAKIMI:İSTANBULSPOR…

Adaletin saha ortasında başarılı oyunu 18 içine intikal ettiği sıralarda İstanbulspor müdafaası vazifesini tam manasıyla yapıyordu. Bilhassa Kamil, Kadri ve Güngör’den müteşekkil haf hattı Adaletin bütün hücumlarına bir set teşkil etmekteydi. Hele Güngör… Her hafla çıkardığı istikrarlı oyunla yerini bulmuş futbolcunun rahatlığı içindeydi. Hücum hattında Erhan’ın tecrübesizliği ileride kendisinden istifade edilemeyeceği manası taşmayacağı gibi, diğer üç
gedikli forvet geriden gelecek topların nerede kendilerini bulacağını bilir gibiydiler. Solaçık Yüksel ise ikinci devre
lig maçlarının ilk karılaşmasında İstanbulsporlu taraftarlara ümit verecek kadar iyi gözüktü.

OYUN BAŞLIYOR.

Maç Lig adına yakışır bir tempo ile başladı. tam 25 dakika karşılıklı akınlar, şık kombinezonlar, şut denemeleri ile
alâka çekici geçti. Yirmialtıncı dakikaya girildiği bir sırada atılan gol, karşılaşmanın heyecanını bir kat arttırdı, alaka çekici hale soktu.

Topun fazlaca uzatıldığı hata, bir şut gibi İstanbulspor forvetiyle Adalet kalesi arasında bulunduğu bir sırada santrfor Erhan ile santrhaf Gökçen çekişme halindeydiler. Fakat top ikisine itibar göstermeyerek sola kaydı, İhsan kendisine yapılan şarja mukavemet edip tam anında yarım vole ile ilk gollü atarken Selahattin hatalıydı. Adalet kalecisi bu
sırada kaleden çıkıp zaviyevi küçültmeyi denemeliydi.

Birinci devrenin kayda değer iki mühim hâdisesi 27 ve 29 uncu dakikalarda oldu. Her ikisi de Mehmet Ali’nin birer gollük pozisyonu kaçırmasıyla neticelendi. Bilhassa Erol’un ortasını güzel bir şekilde stop ettikten ve kendine has stille kaleye döndükten sonra bu hareketi gol ile süsleyebilseydi,  sahalarımızda gördüğümüz en güzel gol listesine bir diğerini dahil edecek ve böylece bahsedecektik. İlk devre 1-0 İstanbulspor lehine kapanırken Avusturya’lı hakemin faullerle pek alâkadar olmadığını görmüştük.

İKİNCİ DEVRE

Birinci dakikada Selâhattin’in tam yerine gönderdiği top İstanbulspor kalesine Güngör’ün kafasıyla uzanırken Sabih nefis bir kurtarışla golü önlüyordu. Bu sırada daha henüz birinci dakika dolmamıştı. İlk on dakika içinde İstanbulspor müdafaadaki adam sayısını arttırmış 9 kişi ile geride oynuyordu. Hepsi kalelerini korumaya koşmuşlardı… İyi ki geri gelmişlerdi. Yoksa, 6 ncı dakikada kale önünde esen fırtına, İstanbulspor sahadan; iki puanı da cetvelden silip götürebilirdi. Kırmızı – Beyazlılar Selâhattin ve Mesut’un desteğiyle rakip 18 içinde üst üste şut çekiyor fakat Sabih şansının gülmesi sayesinde en az iki gölü önlüyordu. Bu tazyik arasında İstanbulspor müdafilerin topu elle kestikleri dahi görüldü ama hakem görmemişti ki…

Sarı-Siyahlılar ancak 15 inci dakikadan sonra nefes alabildiler. Bu arada Adaletin de yeni bir fırtına yaratmak için nefes tazelediğini sananların sayısı fazlaydı. Lâkin, hiç de düşünüldüğü gibi olmadı. Adalet bir gol daha yemişti.
62 inci dakikada solhaftan açılan topu Aydemir 18 üzerinden daha müsait olana geçirdi. Kasapoğlu plâse ile fileleri bulmuştu. Selâhattin bunda hatalıydı.

Yazık oldu Adalete denildiği bir sırada kırılan ümitleri tazeleyen gol atıldı. 67 nci dakikada Selahattin’in nefis ortasını   Mete stop edip sağ şutla tutulması imkânsız Adalet golünü yaptı. Bundan sonra Kırmızı-Beyazlılar sahanın her yerinde görünmeye başladılar. İstanbulspor kalesi üst üste tehlike geçiriyor fakat gol imkân da yaratılmıyordu. 75 inci dakikada Adalet forvette değişiklik yaptı ve Hüsamettin santrfora. Güngör sağaçığa geçtiler. Son dakikalarda B. Erol ve Güngör Sabih’in nefeslerini duyduğu mesafelerden birer fırsat kaçırdılar. Oyun da biti. Maçı seyretmeyenler hakikaten üzüleceklerdi. Zira İstanbulspor ve Adalet İkinci devrenin Maçını oynamışlardı. İkisi de muvaffak olmuşlardı. Fakat bir İngilize sorsanız derdi ki, Maçı Kazanan takım daha İyidir. O İngilize «Ama yenilen galipten daha iyi oynadı» derseniz omuz silkip yüzünüze güler geçerdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir