
Stat: Ali Sami Yen
Hakem: Veli Necdet Arığ, Müfit Sun, Necmettin Çakan
İstanbulspor: Yılmaz Urul, Celal Sivrioğlu, Yalçın Saner, Türker Gülsoy, Bülent Buda, Yıldırım İper, Cemil Turan, Ahmet Gündoğdu, Ömer Ünal (Dk. 46 Bilge Tarhan), Ahmet Altuntaş, Kostas Kasapoğlu
Beşiktaş: Sabri Dino, Fehmi Sağınoğlu, Erkan Yanardağ, Sami Şenol, Süreyya Özkefe, Vedat Okyar, Davut Şahin, Yusuf Tunaoğlu, Sanlı Sarıalioğlu, Ahmet Şahin, Faruk Karadoğan (Dk. 57 Ahmet Özacar)
Gol: Dk. 78 Sanlı Sarıalioğlu (Beşiktaş)
Seyirci ve Hasılat: 20 362 kişi, 146 065 lira
ON… DOKUZ… SEKİZ… YEDİ… ALTI… BEŞ… DÖRT…ÜÇ… İKİ… BİR… SIFIR…ATEŞ!… Ve Lig füzesi fırladı. Futbol semasına attığımız onbirinci füzeydi bu… Hangi şampiyonluk yörüngesine oturacağını, hangi renklerin uydusu olacağını görmek için ise, bir mevsimlik uçuşunu beklemek gerekti Lig Füzesi nin…
Aslında hiç de beklendiği kadar büyük bir patlama olmadı. Hatta füzenin biraz sarsıntılı kalktığı sezildi. İki futbol astronotunun ustaca iki hareketi olmasa. «Gol» temposu bile patlamayacaktı tribünlerde…
Her şey «yeni» idi. Her şey «ilk» lerle doluydu : Beşiktaş, yeni ümitlerle yeni ligdeki ilk maçına yeni bir acıyla çıkıyor. Türk sporunun da büyük kaybı olan, eski Asbaşkanları Dr. Faruk Ayanoğlu’nun hatırasına hürmeten siyah forma, siyah donla oynuyordu, İstanbulspor da Lig’de «Yeniden doğuş» unu kutluyor. «İstanbulspor’dan selâmlar» dövizi ile seyirciyi selamlarken, çiçek atarak sevgisini sunuyordu. Türkiye Spor Yazarları Demeği de güzel bir armağanla «1. Lig’e hoş geldiniz» dedi Sarı . Siyahlılara… Ve gene Dr. Ayanoğlu için saygı duruşundan sonra bağlayan oyunda, ilk akınları «yeni» kaptanlı Beşiktaşlılar geliştirdiler. İlk tehlikeyi atlatan da, Beşiktaş oldu gene… Lig’in ilk falsosuydu bu… Sahanın da bir yeni falsosu… Cemil’in şutunda çarpık yerden seken top «gol» heyecanı yaratırken, Sabri bu korkuyu kornerle savuşturuyor ve daha 5. dakikada takımını yenik düşmekten koruyordu. Hakemlerin ilk falsosu ise (ki son falsoları olmayacaktı), 12. dakikada Sanlının açık ofsaytına göz yummalarıydı. Yılmaz çekilen şutu bloke etti de, hakemlerin başı ağrımadı. Daha sonra. ikinci yarıda bu defa İstanbulspor’un iki elemanı pek görünür ofsaytta iken Ömer golü kaçıracak ve ofsaytı fark edemeyen hakemleri kurtaracaktı.
Maçın, daha doğrusu lig’in İlk güzel İki hareketi ise, bir anda oldu : 25. dakikada Sanlı’nın kafayla aşırtıp domivole ile kaleye havale ettiği topu. Yılmaz aynı mükemmellikte yumruklayarak kornere çeldi. Bunlar dışında, bir de «lig’in ilk golü» vardı anlatılacak : Hakemin cezalandırdığı faulde top ceza sahasının hemen dışına konmuştu. Maçın bitimine de 13 dakika vardı sadece… Yusuf’la Sanlı yanyana durdular. Sanlı atacak gibi yaptı, fırladı, topun üstünden atladı. İleri koştu. Geriden gelen Yusuf topu gayet zarif aşırttı. Sanlı da Sarı – Siyahlı defansın bir an bıraktığı boşlukta yakaladı bu pası. Çıkan Yılmaz’ın yanından ağlara yuvarlayıverdi. Yeni kaptanın golü. Beşiktaş’ın sağlam yapılı İstanbulspor’dan iki puan almasını, lig kapısını galibiyette açmasını sağladı işte… Maçın sonucu böyle yazılacaktı deftere : Beşiktaş 1 — İstanbulspor 0…
Siyah – Beyazlılar pek güzel oynamadıkları bir maçı güzel kullanılan bir frikikle kazanmışlardı. Aslında çok akın yapmış, zaman zaman bastırmış, fakat yakaladıkları fırsatları değerlendirememişlerdi. Topla fazla oyalanıp oyunu ağırlaştıran Yusuf’un da bunda rolü vardı, ama Yusuf iki puanlık golün hazırlayıcısı olmakla kendini affettirmişti. İstanbulspor ise, tekrar döndüğü «1. Lig yuvası» nda gene «iyi ekip» notunu aldı. Sık sık topladıkları alkışlar da. bu gerçeğin ifadesiydi. Ama en önemlisi. Ahmet’leri pek bol maçta futbolumuzun bir «teknik futbolcu Ahmet» kazanmasıydı. «Lig Füzesi, yeni uçuşunda yıldızlar arasından geçerken, ilk rastladığı yıldız İstanbulspor’un büyük oyun gösteren. küçücük sağiçiydi.