İstanbulspor 1-0 Fenerbahçe (13.02.1971)

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Doğan Babacan, Celal Çerezci, Kemal Kınalı

İstanbulspor: Yılmaz Urul, Tayfun Kalkavan, Yalçın Saner, Alpaslan Eratlı, Bülent Ukis (Dk. 46 Ahmet Mıcık), Türker Gülsoy, Ali Açıkgöz (Dk. 46 Kostas Kasapoğlu), Ahmet Altuntaş, Bilge Tarhan, Ahmet Gündoğdu, Cemil Turan

Fenerbahçe: Yavuz Şimşek, Serkan Acar, Ercan Aktuna, Levent Engineri, Numan Okumuş, Ziya Şengül, Selim Soydan (Dk. 60 Şükrü Birant) (Dk. 75 Zeki Temizer), Fuat Saner, Nedim Doğan, Ogün Altıparmak, Yaşar Mumcu.

Gol: Dk. 36 Cemil Turan (İstanbulspor)

ŞAMPİYON adayı Fenerbahçe’ye bakın.

Penaltı kazanır atamaz…

O kötü oyununa rağmen birkaç gol fırsatı yakalar, hem de kale ağzında. Ama, topa dokunan adamı yoktur…

Şampiyon adayı Fenerbahçe’nin antrenörüne bakın. O da ayrı bir âlem.. Selim’i çıkarır, yerine Şükrü’yü koyar, sonra ayağına top değmeden ona da yol verir. Düşünmez düşünemez beceriksiz forvetini değiştirmeyi…

Eee, ondan sonra gel de İstanbulspor önünde galibiyet bekle Fenerbahçe’den…

Ne yaptı Fenerbahçe? Hiç.. Sadece ileri üçlü Ogün, Nedim, Yaşar top ezdi.. Geri dörtlü kendini kurtarmaktan doğru dürüst bir pas atamadı… Ya penaltı? Bir maçta ele, böyle bir-iki fırsat geçer, sen bunları değerlendiremezsen elbette başın önünde ayrılırsın sahadan..

İstanbulspor, golü attıktan sonra Fenerbahçe’yi  adeta uyuttu.  Galibiyette en büyük pay, başta Türker olmak üzere Yılmaz ve Alpaslan’ındı..

Sakatlanma ile başladı maç.. Cemil ileri fırlamıştı, Yavuz’la karşı karşıya kaldı… Çarpıştılar. Eğer Yavuz çıkmasa gol muhakkaktı.. Sonra, Bilge kale ağzında bir fırsatı harcadı… Nihayet 23. dakika geldi çattı.. Bir Fenerbahçe akınında, Tayfun, ceza“ sahası içinde Fuat’a faul yaptı. Hakem “penaltı verdi.. Ziya yaptı  atışı.. Topu üst direğe nişanladı… Serkan yetişti vurdu o da havaya dikti.

İşte  atılamayan bu penaltı zaten kötü oynayan Fenerbahçe’yi bozdu.. 38. dakikada maçın kaderi belli oldu.. Ahmet ortaya bir top gönderdi.. Ali, yol verdi, Cemil ceza sahası içinde yakaladı, düzeltti ve yakından Yavuz’u avladı.. 41. dakikada, Ziya’nın pasını Fuat şutladı, Yılmaz yerde yakaladı…

İkindi yarıda, Fenerbahçe bir – iki defa – beraberlik “pozisyonuna  girdi.,Yakından atılan kafalar hep Yılmaz’da Kaldı.. Bunlardan en mühimi hiç şüphesiz ki Fuat’ın kaçırdığı idi.. 76. dakikada Zeki’nin ortaladığı topa penaltı noktası üzerinde ayağının içi ile vurdu, iyi yere gönderdi, fakat şut zayıftı, Yılmaz da köşeye uzandı aldı.. Sarı-Siyahlılar sonlara doğru oyunu rölantiye aldılar, kısa kısa paslarla Fenerbahçe’yi oyaladılar ve maçı almasını bildiler…

Gündüz Kılıç’ın bu maç ile yazısı ise şöyle:

Galibiyet Alpaslan’ın başında , Yılmaz ile Türker’in omuzlarında idi..

Ne yalan söyleyeyim ilkönce kazanması daha akla yakın olan Fenerbahçe’ye bakıyorduk. Ondan birkaç resim birkaç isim arıyorduk. 23.üncü dakikaya kadar da acaba Ercan mı? Fuat mı? Ziya mı? Diye kendi kendimize soruyorduk. Fakat 23. Dakikada Fenerbahçe o penaltı vuruşunu kullanamayınca bütün takımla beraber gözlerimizi diktiğimiz resimler silikleşti, seçmek istediğimiz isimler miniskülleşti..Hele 38i dakikadaki İstanbulspor golünden sonra Fenerbahçe takımca kontrolsüzleşti, güvensizleşti, inançsızlaştı. İşte ondan sonrada parlak parlak üç resim majiskül majiskül üç isim görmeye başladık sahada, İstanbulspor takımındandı resimlerin, isimlerin hepsi de |

YILMAZ

Dün mükemmel fiziği ile direklerinin arasındaki boşluğu sanki doldurmuş gibi duran Yılmaz’da büyük bir güven de seziliyordu. Zaman zaman kale çizgisi üzerinde büyük bir refleks kalecisi gibi, zaman zaman da bütün ceza sahasının içinde akıllı bir pozisyon kalecisi gibi her topu rahatlıkla topladı Topladığı topları da mantıklı olarak oyuna soktu..

ALPASLAN

Kollektif oyuna intibak, tam zamanında tam yerinde olmak, yaratma kabiliyeti, kişisel top tekniği, oyun zekâsı, taymingin daniskası dün tam olarak toplanmıştı Alpaslanda.. Defansif oyunda zirveleşirken, ofansif oyuna da etkisi büyüktü. Halbuki son haftalarda aşırı gurura kapıldığı, özel hayatını bozduğu söylentileri geliyordu kulağımıza. Dünkü mükemmel oyununu gördükten sonra «Demek hepsi kötü dedikodularmış» dedik..

TÜRKER

Bence İstanbulspor’un zaferinde baş hissesi olan futbolcuydu Türker… Defans da bütün boşlukları kapattı. Adeta kalelerine gelen her tehlikenin karşısında o vardı. Çünkü tehlikenin nereden geleceğini sanki kokladı. Ve karşıladı. İstanbulspor defansından uzaklaşan toplarda da bütün defansı ileri çıkarmayı başardı. Üstelik de sükunet ve temkinden asla ayrılmadı…

 

One thought on “İstanbulspor 1-0 Fenerbahçe (13.02.1971)

Comments are closed.