Vefa Kumkapı 1-1 İstanbulspor (09.12.1932)

İs. Spor – Vefa – Kumkapı birinci takımlar maçı cidden çok seri ve zaman zaman güzel hareketlerle dolu olarak geçti.
Geçen hafta Süleymaniye İs. Spor maçı dolayısı ile İs. Sporlular hakkında yapmış olduğumuz tenkidin hüsnü suretle telâkki edildiğini gördük. Zira tenkit ettiğimiz cihet tamamen terkedilmişti. Bu gün İs. Spor hücum hattında gördüğümüz ikinci ve ayni derecede mühim diğer bir noktayı tebaruz ettireceğiz. İs. Spor hücum hattı topa hâkim, sürati iptidaiyesi fazla, fakat cüssece ufak ve ayni zamanda çekingen oyunculardan mürekkeptir. Bu evsafı haiz futbolcuların mantıkan netice alınacak yer olan kale önlerinde topu yerden sevki idare etmeleri lâzım gelir değil mi?… Fakat dün maalesef İs. Spor hücum hattı ufak boylu olmalarına ve çekingen oynamalarına rağmen topu mütemadiyen havaya kaldırıyor ve yerden paslaşma ile doğacak fırsatları doğmadan kendi kendilerine boğuyorlar ve kendileri için pek te müsait bir seyir takip etmeyen oyunu bütün gayri müsait vaziyetlere sokuyorlardı.
İşte dünkü oyunda ehemmiyetli bir eksiklik olarak bunu gördük. Gene ümit ediyoruz ki bu tavsiyemizi de diğeri gibi hüsnü suretle karşılayacak ve bunu telâfi edeceklerdir.

Vefa Kumkapı ise dün oyuna iyi başladı. Fakat hiç te iyi bitirmedi. Hücum hatlarında yer alan oyuncularda artık itiyat halini almış olan hasmını elle tutmak veyahut itmek gibi çok fena ve aynı zamanda gol fırsatlarını kaçırtan bir hastalık var. Dün Vefa muhacimleri asgari on kere bu fena itiyat yüzünden inkişaf etmiş veyahut etmekte olan ve belki de golle neticelenecek hücumlarını kendi kendilerine durdurdular?…

Topu, kale önüne kadar getirdikten sonra manasız bir el hareketi ile kaybetmek bilmeyiz ne derecelere kadar doğrudur. Bunu da diğer bir oyunlarından sonra Vefalılara soracağız.

Başka bir maçlarında bu itiyadı bırakırlarsa edecekleri istifadeyi kaydetmemize bile hacet kalmayacak, kendileri takdir etmiş olacaklardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir