Beşiktaş 3-0 İstanbulspor

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Faruk Talu, Nazif Oturgan, Abdülfeth Çalışkan

Beşiktaş: Necmi Mutlu, Münir Altay, Bahattin Baydar, Tuncay Demirtaş, Kaya Köspeten, Muhittin Kıpçak, Ahmet Özacar, Şenol Birol, Arif Özataç, Erdoğan Gökçen, Doğan Akı

İstanbulspor: Özkay Kurtaran, Güngör Okay, Yüksel Gözüpek, Güngör Tetik, Kenan Buharalı, Erdoğan Tokol, Nedim Doğan, İhsan Baydar, Nazım Çamlıbel, Kostas Kasapoğlu, Ahmet Şahin

Goller: Dk. 22 Şenol Birol, Dk. 23 Arif Özataç, Dk. 86 Doğan Akı (Beşiktaş)

Seyirci ve Hasılat: 14.475 kişi, 70,125 lira

Siyah – beyazlılar takım halinde başarılı olmamakla beraber yakaladıkları fırsatlardan faydalanmasını bildiler.

«Beşiktaş’ta bir şey yok…»
«Beşiktaş’ta bir şey yok…»

Beşiktaş milli ligdeki ikinci maçını da üç golle kazandı. Hep aynı nakarat, aynı erkencilik… Mesele, Beşiktaş’ın İstanbulspor karşısında bir yarı devre boyunca, duruşu ise, elbette bunun üzerinde durulmak icap eder. Ama, bu duruştan acele bir hüküm çıkartarak Beşiktaş’ta bir şey yok deyip geçmek, ikinci haftanın başında fazla…

Bizce Beşiktaş’ta bir şeyler var. Bir form kıpırdanışı, Şenol’un ideal santrfor hüviyetine yükselişi, kaleci Nemci’nin klâsa gidişi, Kaya’lı haf – hattının derlenip, toparlanışı ve muhitinin itidal sahibi bir santrhaf olarak iki maçta yeni takımına ısınışı gibi…

Beşiktaş’ta eksikler, zayıf taraflar da var. Nefessizlik. Dün neredeyse futbolundan çok şey kaybetmiş İstanbulspor’a bile puan verecek kadar sahada şekillendi… Beşiktaş’ın Rapide çıkartacağı tertip, dünkü değildi… Birol’suz, hattâ Nazmi’siz bir hücum hattı düşünülemez. Beşiktaş, transfer elemanlarını bu tarafında kullanmak için zamanı beklemelidir.

Futbol neticedir

Beşiktaş transfer furyasından nasibini alamamış olan İstanbulspor karşısında mükemmele yaklaşan bir 25 dakika çıkardı. Bu futbol gösterisinin yaratıcısı Şenol’du. Genç futbolcu büyük bir form gösteriyor ve durgun siyah – beyazlı forvete sahanın her tarafından pas dağıtıyordu. İlk 15 dakika İstanbulspor kalesi önünde geçmiş, bu andan itibaren Şenol birbirinden güzel hareketlerle golün yaklaştığını haber vermişti. İlk Beşiktaş golü atıldığı zaman oyunun 22. dakikasıydı. Ahmet solaçıktan dalmış ve üzerine çıkan kaleci Özkay’ı çalımladıktan sonra, topu boş kaleye doğru ortalamıştı. Şenol kale önünde dört rakip müdafi arasından sıyrılmış ve çok güç durumda bulunmasına rağmen topu kafa ile filelere göndermişti.

Beşiktaş şimdi kendini bulmuş, bütün hızıyla esiyordu. Golün üzerinden bir dakika geçti, geçmedi, bu fırtına bir alkışlanacak kombinezon daha getirdi. Şenol soldan inmiş ve ortaların en gole müsait olanını yapmıştı. Özkay çıkıyor, iki İstanbulspor beki kıpırdayamıyor ve Arif ceza sahasının kenarından köşeyi görüyordu… 2-0 galip duruma geçen siyah – beyazlı takım devrenin sonuna kadar aynı futbolu oynadı.

Beşiktaş duruyor

İkinci devrenin başından itibaren Beşiktaş’ı sahada tanımak hakikaten güç oldu. takımın sürükleyicisi Şenol «Şenol bu nefesini devam ettiremez» diyenleri tekzip edememişti. Yorulmuş, siyah – beyazlı hücum hattı bir yapıcıdan, bir dağıtıcıdan, bir son söz söyleyiciden mahrum kalmıştı. Tabii umumi olarak yorulan bu takım İstanbulspor’u ümitlendirdi. İlk devrede bir tek şut atan sarı – siyahlı takım ikinci devrenin başından sonuna kadar rakip yarı sahada oynadı, didindi, fakat sayı çıkaramadı. Bu devrenin en mühim hareketi kaleci Necmi’nin, Yüksel’in köşeye giden şutunu harikulade bir plonjonla ve sakatlanmak pahasına kornere çıkarışıydı… Bunun dışında sarı – siyahlılar rakiplerine tehlikeli olamadılar. Üstelik de hâkim durumda bulundukları sırada üçüncü golü yediler. Maçın bitimine tam 4 dakika kalmıştı. Ahmet, Şenol’dan aldığı pasla kaçtı ve topu sağ açık mevkiine kadar uzattı. Arif Doğan’ın kendinden daha müsait pozisyonda olduğunu görmüştü. Uzatıverdi. Doğan da temiz ve sert bir şutla Beşiktaş’a üçüncü golü kazandırdı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir