Galatasaray 3-3 İstanbulspor (21.02.1999)

Stat: Ali Sami Yen

Hakem: Muhittin Boşat, Hüseyin Darıcı, Maksut Balta

Galatasaray: Claudio Taffarel, Ümit Davala (Dk. 88 Bülent Korkmaz), Fatih Akyel, Gheorghe Popescu, Hakan Ünsal, Tugay Kerimoğlu (Dk. 86 Ergün Penbe), Hasan Şaş (Dk. 54 Gheorghe Hagi), Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Arif Erdem, Hakan Şükür

İstanbulspor: Zdravko Zdravkov, Emre Aşık, Sead Halilagic, Ahmet Yıldırım (Dk. 25 Eser Öztürk), Ivalio Petkov, Timur Yanyalı, Enes Demirovic, Mithat Yavaş, Nesim Özgür, Aykut Kocaman (Dk. 77 Aydın Kaldırım), Saffet Akyüz

Goller: Dk. 32 Okan Buruk, Dk. 57 Arif Erdem, Dk. 89 Fatih Akyel (Galatasaray), Dk. 44 Ümit Davala (K.K), Dk. 81 Enes Demirovic (PEN), Dk. 86 Mithat Yavaş (İstanbulspor)

Sarı Kartlar: Dk. 37 Okan Buruk, Dk. 43 Hakan Ünsal, Dk. 69 Ümit Davala, Dk. 73 Tugay Kerimoğlu, Dk. 73 Gheorghe Popescu (Galatasaray), Dk. 88 Mithat Yavaş, Dk. 89 Zdravko Zdravkov (İstanbulspor)

Seyirci ve Hasılat: 15 789 kişi, 8 milyar 664 milyon tl

Şampiyon adaylarının puan kaybetme yarışına G.Saray da katıldı, nefes kesen maçta İstanbulspor’la berabere kalınca lider olma fırsatını kaçırdı. Cim -Bom, Okan’la öne geçti, Ümit’in kendi kalesine attığı gol skora denge getirdi. Arif, takımını yine öne geçirdi, Demiroviç’in penaltısı eşitliği sağladı. Büyük heyecan yaşanan son dakikalarda Mithat, durumu 3 – 2 yaptı, Fatih maçın skorunu ilan etti. Bitime saniyeler kala Bülent’in vuruşunda top ağlara gitti ama pozisyondan önce çift vuruş olduğu gerekçesiyle gol verilmedi. Atışta Hagi’nin şutu üst direkten döndü. Hasan’ın da bir şutu direkten sekti.

Ahmet Çakar’ın maç yazısı

GALATASARAY ve rakipleri için ilginç bir haftaydı. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor puan kaybetmiş, Galatasaray kazandığı taktirde lider olacaktı. Fakat İstanbulspor ligimizin ilginç takımlarından biriydi. Ne zaman, ne yapacağı belli olmayan İstanbulspor, büyük takımlara da iyi futbol oynayabiliyordu. Çok zevkli bir maç izledik. Her iki takım da mutlak golleri harcadılar. Galatasaray, Okan’ın katılımı ile sağ kanadı Arif ve Ümit’in yardımı ile çok iyi kullandı. Buna karşılık sol kanadında sorunlar yaşadı. Hasan Şaş ve K.Hakan hem ofansif aksiyonda yetersiz, hem de savunmada çok açık verdiler.

Tugay tartışmasız ülkemizin en iyi ön liberolarından biri. Maça kendini verdiğinde de iyi oynuyor. Emre tek topta başarılı olurken, topla fazla oynadığında hata yapmaya başlıyor. B.Hakan’ı tıpkı İstanbulspor’un gol silahı Aykut gibi uzun zamandır ilk defa böylesine kötü gördük. Arif hareketliliği sayesinde ağır ve zaman zaman yerleşim hatası yapan İstanbulspor savunması arasında önemli pozisyonlar yakaladı. Attığı ve attırdığı goller beceri ürünüydü.

Galatasaray dengeli pres yaptığında bol top kapıyor. Ama İstanbulspor teknik oyuncusu çok fazla olan ekip. Galatasaray’ın orta saha presinden sıyrıldığında Demiroviç ve Nesim gibi oyuncuların getirdiği toplarla az adamla yakaladıkları Galatasaray defansında önemli pozisyonlar buldular. Son yarım saat Galatasaray’ın fiziksel olarak düştüğü dakikalardı. Bizce bu dakikalarda zaten yorgun olan San – Kırmızılı takımda yedek soyunan Hagi nin girmesi ve fiziki direnci daha da düşürmesi Galatasaray’a özellikle son 15 dakikada hataları ve sıkıntıları da beraberinde getirdi. Halbuki Fatih Terim skor avantajı yakalamış takımına fizik kondisyonu yükseltecek oyuncular takviye etseydi, bu maçta son 15 dakikalık kabusu yaşanmazdı.

İstanbulspor’u kutlamak gerek. İlk dakikadan, son düdüğe kadar inanılmaz derecede iyi mücadele ettiler ve kaybetmeyi hiç bir zaman hak etmediler, Ama şurası bir gerçek ki, son çeyrek saatteki goller, pozisyonlar ve hakem kararları tam bir heyecan karsırgası yaşattı.

Hakem Muhittin Boşat da tıpkı Galatasaray gibi kondisyon problemini son 15 dakikada hissetti. Yorgunluk kararlarına çok olumsuz etki yaptı. Oysaki, bu dakikaya kadar mükemmeldi. Tugay’ın rakibine mutlak
kırmızı kartlık hareketini san kart ile geçiştirdi. Son saniyelerde İstanbulspor ceza alanı içinde Galatasaray lehine verdiği endirekt serbest vuruşta çifte hata yaptı. Önce hareketi avantaja bıraktı. Fakat bu avantaj tam
golle sonuçlanmıştı ki, yarı yolda oyunu keserek endirekt vuruş verdi. Halbuki endirekt, serbest vuruşa neden olan İstanbulsporlu oyuncu röveşatasında topa dokunamamış aksine Arif’e vurmuş, yani tehlikeli oyun rakibe bir temas ile sonuçlanmıştı. Karar penaltı olmalıydı. Bu önemli bir hataydı. Ayrıca Galatasaray’ın aleyhine vermiş olduğu haklı penaltıda Fatih’e bariz gol şansından kırmızı kart göstermeliydi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir