İstanbulspor 0-0 İzmirspor

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Bedri Çakır, Orhan Gönül, Nadir Irmaklar

İstanbulspor: Sabih Sünter, Enver Özdemir, Erol Özyener, Kenan Buharalı, Kamil Cengiz, Güngör Okay (Dk. 36 Yüksel Gözüpek), Erdoğan Tokol, İbrahim Toker, İhsan Baydar, Aydemir Nemli, Kostas Kasapoğlu

İzmirspor: Seyfi, Nurettin, Necdet, Şaban, Cavit, Kamuran, Aykut, Ali, Özcan, Doğan (Dk. 28 Erdoğan), Cenap

Seyirci ve Hasılat: 9407 kişi, 29.314 lira

Golsüz bir maç da pekala güzel olabilirdi. Güzelliği bir yana, seyre değer oyun görebilseydik bari…

Hava açık, saha kuru, rüzgar meşin topa hükmetmeyecek kadar tesirsizdi ve karşılaşan takımlar da iki şehrin adını çok zaman başarı ile taşıyan ekiplerdi. Amma olmadı, olamadı. İstanbulspor da, İzmirspor da vasatın üstüne çıkan bir oyun gösteremedi. Sahada sadece koşuşan, topa vuran ve arada da ancak “vazifesini yapabilen” elemanlar vardı. İzmirsporluların maçtan önce tribünlere attıkları incirlerden başka, seyircilere tat veren hadise olmadı.

Durgun, cansız, sönük oyun, rakamla hakiki ifadesi olan “0-0″la sona erdiği zaman, hafızamızı yokluyor ve müsabakadan hatırımızda neler kaldığını düşünüyorduk: Oyun yavaş başlamış, gelişi güzel akınlar arasında İstanbulspor’un ceza sahası içinde kazandığı çift vuruşu İhsan önündeki baraja çarptırmış, 38. dakikada İzmirliler Doğanın yerine Erdoğan’ı, İstanbullular da Güngör’ün yerine Yüksel’i almışlar, devre biterken Alinin kalesinin hemen yanından dışarı giden sıkı şutu “ah”larla karşılanmış, maçın ikinci yarısı başlarken bu defa Aykut’un nefis vuruşu ile top üst direği yalamış, sonra tam üç dakika kale önünden ayrılmayan sarı-siyahlılar frikik ve kornerlerle dolu bu baskıdan faydalanamamış, Cenabın mükemmel ortasını Aykut kale önünde havaya dikmiş, sahanın en iyisi görünen solaçık Özcan’ın ortası ve Cenabın kafasıyla kaleye gelen topu Sabih kurtarmış, Seyfi bir kaç müdahale ile kalesini golden korumuş, bu arada ihsana elle dokunması hakemin gözünden kaçmış ve nihayet… Başka bir şey yoktu. Bu saydıklarımız da 90 dakikalık bir futbol maçının pek tabii hareketleri dışına çıkmamıştı.

Hakem triosu bile, topun hasımdan gelişini hesaplamadan ofsayt verme gafı dışında, hata veya sevap gösterecek imkan bulamamıştı. Hasılı dünkü İstanbulspor – İzmirspor karşılaması, sadece fikstür icabı oynanan bir “vazife maçı” olmaktan ileri geçemedi. Vazifeden futbol da bu kadar oynanırdı. Amma seyircilerin bu zevksiz çekişmeyi görmeleri de vazife değildi ya… Düpedüz angarya idi bu…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir