İstanbulspor 1-1 Şekerhilal

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Baha Kırçıl,  Adnan Yılgıç, Ahmet İstanbullu

İstanbulspor: Sabih Sünter, Ercan Aktuna, Enver Özdemir, Güngör Tetik, Yüksel Gözüpek, Kamil Cengiz, Erdoğan Tokol, Kostas Kasapoğlu, Ali Beratlıgil, İbrahim Toker, Nazım Çamlıbel

Şekerhilal: Sefer, Burhan, Ülkü, Ergun, Cahit, İlhan, Macit, Necdet, Nazmi, Altan, Metin

Goller: Dk. 24 Nazım Çamlıbel (İstanbulspor), Dk. 51 Altan (Şekerhilal)

Seyirci ve Hasılat: 4.035 kişi,  12.891 lira

Dün saat 15.30 sularında Mithatpaşa Stadı önünden geçenler, herhalde staddan gelen sesler karşısında şaşırıyor ve «kimbilir ne kadar heyecanlı bir maç oluyor, keşke gitseydik» diyorlardı.

Ama bu şekilde konuşanlar aldanıyordu. Zira Dolmabahçe’ye doğru yayılan bu sesler İstanbulspor – Şekerhilal-maçının heyecanından değildi. O sırada sahaya bir köpek girmişti. Bunu fırsat bilen seyirciler de bağırıyorlardı. Bu, uzun müddet süren bir uyuşukluktan kurtulmanın tezahüründen başka bir şey değildi.

Evet, bir futbol maçı tahayyül edin ki, tam 90 dakika futbol adına ortaya bir şey koyamasın… Bir hakem tahayyül edin ki, durmaksızın düdük çalarak zevksizlik numunesi bir karşılaşmaya tuz biber eksin…

İstanbulspor

İnsan hayret ediyor doğrusu. Bir takım, bir profesyonel takım her şeyini borçlu olduğu futbolu nasıl olur da gayesiz oynar. Mücadele hırsını nasıl kaybeder? Çünkü futbol meraklıları çok iyi bilirler ki, İstanbulspor defalarca favori olan rakibini sahadan silmiştir. Bu takımın forvetinde bir Kasapoğlı. bir İbrahim, bir Ali vardır. Ama, Kasapoğlu sahada varlığıyla yokluğunu belli edemez, İbrahim bütün maç müddetince pasif kalmakta ısrar ederse, Ali bugünkü formunun çok üstüne, çıkmağa çalıştığı bir maçta bocalarsa, İstanbulspor’lu taraftarlar dün sahadan takımlarının mağlup ayrılmadığına sevinmelidirler.

Ve Şekerhilâl

Bu İstanbulspor’un karsısında bir evvelki günün mağlûbu Şekerhilâl vardı. Ankara’nın sarı-lacivertlileri rakip takım önünde mağlûbiyetten beraberliğe yükselirken maça asılmanın mükafatını da almışlardı. Şayet, Şekerhilal forveti biraz daha akıllıca hareket etse, eline geçirdiği fırsatlardan istifade etmesini bilse muhakkak ki dün pek sönük olan rakibinden iki puan olacaktı. Ancak bu takımın İstanbul’da bir başka kazancı olmuştu. Bu da, centilmen bir topluluk olarak alkışlanmasıydı.

Maç ve goller

Oyunda gollerden başka kayda değer bir iki hareket olmuştu. Ali’nin 10 uncu dakikada altı pastan topu kaleci Sefer’e adeta ikram edişi ile 19′ uncu dakikada Güngör’ün Sabih’i de geçtikten sonra boş kaleye Altan tarafından gönderilen topu çıkarması, işte hepsi bu kadar.

24 üncü dakikada ise sefer hatalı bir gol yiyordu. Kamil’in faul atışından Ali’nin kafa ile aşırttığı topu iyi takip edememiş ve çıkısını geç yapmıştı. Nazım, bunu fırsat biliyor, aradan sıyrılıyor ve topa sadece dokunuyordu.

Mağlûbiyete düşen Şekerhllâl ne bozulmuş, ne de hırsını kaybetmişti. Nitekim bu hızla devresi (1-0) biten maçın 51 inci dakikasında beraberlik golünü atıyordu. Altan, Macit’in uzattığı pası belki de ofsayt durumundayken yakalamıştı, ama hakemden bir ses çıkmıyordu. Madem ki hakem duruyordu o halde Altan da vazifesini yapacaktı. Daldı, Ercan’ı geçti ve Sabih’in çok yakınından şutunu patlattı. (1-1).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir