İstanbulspor 3-1 Galatasaray (06.12.2003)

Stat: Mimar Yahya Baş

Hakem: Selçuk Dereli, Ekrem Kan, Hakan Osman Yavuz

İstanbulspor: Oğuz Dağlaroğlu, Tolga Doğantez, Uche Okechukwu, Saffet Abaş, Aleksandar Yordanov (Dk. 87 Musa Büyük), Aytekin Viduşlu, Alioum Saidou, Faruk Bayar, Musa Kuş (Dk. 90 Yalçın Ayhan), Mehmet Yozgatlı, Pini Balili (Dk. 79 Alban Bushi)

Galatasaray: Faryd Mondragon, Orhan Ak, Frank de Boer (Dk. 46 Bülent Korkmaz), Gabriel Tamas, Sabri Sarıoğlu, Hakan Ünsal (Dk. 46 Florin Bratu), Ergün Penbe, Berkant Göktan, Hasan Şaş, Ovidiu Petre (Dk. 75 Ümit Karan), Hakan Şükür

Goller: Dk. 12 Pini Balili, Dk. 68 Pini Balili, Dk. 86 Alban Bushi (İstanbulspor), Dk. 70 Hakan Şükür (Galatasaray)

Sarı Kartlar: Dk. 82 Musa Kuş, Dk. 88 Alban Bushi (İstanbulspor), Dk. 61 Gabriel Tamas, Dk. 83 Ümit Karan, Dk. 88 Hasan Şaş (Galatasaray)

Birinci Süper Futbol Ligi’nde İstanbulspor, Galatasaray’ı 3-1 mağlup etti.
İstanbulspor, ilk yarıyı da 1-0 önde kapattı.
7. dakikada Hakan Şükür’ün pasında ceza alanının sol çaprazında uygun durumda topla buluşan Hasan’ın yerden şutunda, top az farkla auta çıktı.
12. dakikada İstanbulspor öne geçti. Bu dakikada atılan uzun pasla savunmanın arkasında topla buluşan Balili, düzgün bir vuruşla topu Galatasaray ağlarına gönderdi: 1-0.
26. dakikada Berkant’ın pasıyla sol çaprazda topla buluşan Hasan, daralan açıya karşın kaleciyle karşı karşıya kaldı. Bu futbolcunun kaleye vuruşunda, kaleci Oğuz tehlikeyi önledi.
27. dakikada Hasan’ın sol çaprazdan yerden vuruşunda, kaleci Oğuz ayaklarıyla topu uzaklaştırdı. Pozisyonun devamında Ergün’un vuruşunda, meşin yuvarlak yine Oğuz’da kaldı.
32. dakikada Hasan, orta alandan taşıdığı topu ceza alanı içinde Hakan Şükür’ün önüne çıkardı. Genç kaleci Oğuz, deneyimli golcüden önce davranarak topu uzaklaştırdı.
33. dakikada İstanbulspor mutlak bir golden oldu. Bu dakikada Mehmet, orta alandan aldığı topla rakiplerinden birer birer sıyrılarak tek başına ceza alanına girdi. Bu futbolcu, uygun durumda kaleci Mondragon’u da geçmeye çalışınca, Kolombiyalı kaleci son anda uzanarak topa sahip oldu.
Kalan sürede başka gol olmayınca, ilk yarı 1-0 İstanbulspor’un üstünlüğüyle kapandı.

İKİNCİ YARI

50. dakikada Aytekin’in pasında Balili, sağ çaprazda Mondragon ile karşı karşıya kaldı. Ancak İsrailli oyuncu topu ayağından fazla açınca, kaleci Mondragon meşin yuvarlağa sahip oldu.
65. dakikada Yordanov ile verkaça giren Mehmet, altıpasın sağ köşesinde kaleci Mondragon ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda, kötü bir vuruşla topu auta attı.
68. dakikada Galatasaray’da, tüm savunma oyuncularının köşe atışı sırasında rakip ceza alanına gittiği sırada Ergün kötü bir ortayla topu Faruk’a kaptırdı. Bu futbolcu, kendi ceza alanı yakınlarından uzun bir pasla ilerideki Balili’yi gördü. Ceza alanı dışında kaleci Mondragon ile karşı karşıya kalan İsrailli oyuncu, uzun mesafeden düzgün bir vuruşla topu kale direği dibinden filelere gönderdi: 2-0.
70. dakikada Hasan’ın sağ çaprazdan yaptığı ortada ceza alanında topla buluşan Hakan Şükür, meşin yuvarlağı kafayla filelere bıraktı: 2-1.
71. dakikada bu kez soldan Ergün’ün ceza alanına gönderdiği ortaya altıpas içinde Hakan Şükür’ün yaptığı kafa vuruşunda, top yan direğe çarparak ceza alanına döndü. Dönen topu savunma uzaklaştırdı.
78. dakikada Balili’nin tedavisi sürdüğü sırada hakem, Galatasaraylı taraftarların bulunduğu tribünlerden gelen çakı nedeniyle 3 numaralı anonsun yapılmasını işaret etti.
80. dakikada Mehmet’in sağdan pasında, ceza alanı çizgisinin hemen önünde topla buluşan Yordanov, ileri çıkan kaleci Mondragon’un üstünden aşırtma bir vuruşla meşin yuvarlağı direğin üstünden auta attı.
85. dakikada Hasan’ın sağdan kullandığı serbest vuruşta, arka direkte Tamas’ın kafa şutunda, top kaleci Oğuz’da kaldı.
86. dakikada Mehmet’in sağdan ceza alanına gönderdiği topu penaltı noktası üzerinde uygun durumdaki Bushi şık bir kafa vuruşuyla Mondragon’un müdahalesine karşın filelere göndererek, farkı 2’ye çıkardı: 3-1.
Maç da İstanbulspor’un 3-1 galibiyetiyle sonuçlandı.

Galatasaray’ın bu haftaki futbol macerasını kısaca şöyle özetleyebiliriz. Di Vaio’nun yapamadığını Balili yapı. İsrailli genç oyuncu 13. dakikada Yordanov’un kaldırdığı yüksek ortayı De Boer ve Tamas’ın arasında hareketlenip aldığında, Juventus’u durduran dev kalecinin karşısında kalmıştı. Sol ayağının dışıyla topu Mondragon’un yetişemeyeceği köşeye direğin dibine dibine yolladı. Hafta içinde kendisine fiziksel  olarak fazlasıyla benzeyen genç İtalyan’ın benzer pozisyonlarda yaptığı hataları iyi çalışmış olmalı Balili. Rakibiyle karşı karşıya kaldığı ilk şansta golü buluverdi. Aslına bakılırsa bu İstanbulspor’un da maçta yakaladığı ilk şanstı. Golden 6 dakika sonra yine çok benzer pozisyonda bu kez De Boer yetişip topu kornere yollamayı başardığında Galatasaray’ın sezon başından bu yana yaşadığı temel sıkıntının Güngören’de de fazlasıyla yaşanacağını anladık.

Galatasaray maça orta sahada iyi basan bir 3 -3- 3 – 1’le başlamıştı. Futbolu bir pas oyunu olarak düşünüyorum diyen Aykut Kocaman’ın talebelerini bu en iyi yaptıkları işte zorlamak peşindeydiler. Ama kalabalık çıkışlarında sahaya iyi yayılmaktan çok uzaktılar. Yordanov ve Saİdo’nun alan kapamalarını açacak şansları bulamadılar. Ve yine sezon başından bu yana olduğu gibi futbolu iki yönlü oynayamadılar. Topu Hakan Şükür’e kaldırmak istediklerinde ise tecrübeli oyuncuyu part – time tutan Tolga ve Saffet’e takıldılar. Böyle olunca da 8’de Hasan Şaş’ın avula giden şutu ve 31’de önce Hasan sonrada Berkant’ın Oğuz’a takılan hamleleri dışında pozisyon bulamadılar. Devrenin gol dahil en speklaküler hareketinde ise Mehmet Yozgatlı ve Mondragon sahnedeydi. Yozgatl’nın bütün Galatasaray orta sahası ve savunmasını geçip Kolombiyalı’yalı ile karşı karşıya kaldığı anda tecrübeli kaleci uzadı, topu tuttu.

İkinci yarıya Terim, De Boer’in yerine Bülent, Hakan Ünsal’ın yerine Bratu’yla başladı. Galatasaray hücumu dörtlemişi. Sonra da Ümit Karan’ın da girişiyle 5’leyecekti, ama bütün oyuncular İstanbul dörtlü savunması arasında sıkışıp kalınca bu hiçbir şeye yaramadı. Kocaman ise Faruk’la Musa’nın yerlerini, sol bek, sol açık bölgelerini değiştirdi ve Tamas’ın üzerine gittiler. Galatasaray’ın hücuma iyice döndüğü bu 45 dakika boyunca Saffet’in iki hatası dışında pozisyon bulamayışı bir ders gibiydi. 70’de Hasan’ın ortasında Hakan’a vurdurduğu kafa gol oldu. Bir dakika sonra direkten döndü. Doğrusu bu ya, eğer ikincisi de gol olsa Galatasaray büyüklere özgü maharetle maçı çevirebilirdi.

Ancak aslında futbolun karşılığı İstanbul’un daha da farklı bir galibiyet almasıydı. 49’da Mondi’ye takılan Balili 68’de Mondragon’u kaleye 30 metre mesafede geçmesine yol açan savunma boşluğundan şık bir gol çıkardı. Farkın hemen bire inmesi sonucu Galatasaray’ın etkisiz hücumları ve savunmasında yaşadığı boşluklardan, başta Yordanov olmak üzere defalarca yararlanamadı İstanbul. 87’de Bushi’nin Yozgatlı’nın harika ortasında bulduğu gol dışında… Sonrası Sociedad maçının umudunun yumuşattığı seyircinin düşük volümlü isyanıyla geçti. Ve tabii bir de 89’da Selçuk Dereli’nin bir pozisyonda İstanbul lehine çalamadığı iki penaltının bıraktığı izle.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir