Yeni Nesil İstanbulspor’lular (3): Cevat Dağlı

Bugün sizlere Esenyurt’a geçişimizde aramıza katılan bir kardeşimizi tanıtacağız.

Cevat Dağlı kimdir?

2 Temmuz 200 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde doğdum.6 yaşında İstanbul’a taşındık. Güngören’de 6 sene, Bağcılar’da 3 sene ikamet ettim. Şu anda da Esenyurt’da yaşıyorum. İlkokulu Güngören Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulunda, Ortaokulu Bağcılar Yıldıztepe Ortaokulunda, liseyi Avcılar Teknik Meslek Lisesinde okuduktan sonra Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi makine bölümünü kazandım mezun olmama 2 ay gibi bir zaman kaldı. Bir ara amatör kulüp düzeyinde kalecilik yaptım ama yaşadığım sakatlık yüzünden bırakmak zorunda kaldım. Okulu bitirdikten sonra okuduğum bölüm ile ilgili iş hayatına atılmayı amaçlıyorum.

İstanbulspor ile nasıl tanıştın?

İstanbulspor ile ilk olarak 2. Ligde şampiyonluğa oynadığı dönemlerde gazete ve spor haberleri ile tanıştım. O zamandan önce kulübü bilirdim ama o sene bu şehirde tutulması gereken bir takım varsa o da İstanbulspor’dur diye düşündüm. Takım 1. Lige yükseldiğinde 10 yıllığına Esenyurt Necmi Kadıoğlu Stadına geleceği haberini duyunca benim gibi futbola alaka duyan abimle birlikte hemen pasolig kartı çıkarttık. Stadın tadilatı nedeni ile Kasımpaşa Stadında Eskişehirspor ile berabere kaldığımız maç benim ilk, abimin 2. maçı olmuştu. Ertesi sene ekibimize  kardeşim ve iki yakın arkadaşım da katıldı. Daha sonra Liseli Boğalar gurubu ile tanıştım. Okul çıkışı sırtımda çanta ile bir çok maça yetişip izledim. Şimdi düşünüyorum da o zaman iyiki pasolig çıkartmışım.

Bir Esenyurt’lu olarak İstanbulspor Esenyurt için ne anlam ifade ediyor? Çevrende ne gibi izlenimler alıyorsun?

Esenyurt’un futbola sevgisi var. Bunu alt yapıda oynarken çevredeki insanların merakından anlamıştım. İstanbulspor’u hala Başakşehir Futbol Kulübü ile karıştıranlar olduğu gibi maç çıkışı üzerimdeki formayı görüp İstanbulspor kazandı mı diye soran çok kişide oluyor. Bunun artması, insanların takıma ilgisini çekebilmek bizim elimizde. En son seyircili oynanan maça stada 10 dakika mesafede bulunan bir meydanda toplanıp şarkılar besteler eşliğinde stada yürüdüğümüzde, bizi video kaydına alanlar, omzunda çocuğu ile bize eşlik edenler olmuştu. Türkiye’nin en kalabalık ilçesinden biri olan Esenyurt’da şehrin takımını desteklemeye gelecek insanların fazlası ile olacağı görüşündeyim. Dediğim gibi bizimde Esenyurt ile bağ kuracak aktiviteler yapmamız gerekiyor.

Bu sene maçların açık kanaldan yayınlanması, takımın iyi futbol oynaması, Esenyurt’a  nasıl yansıdı?

Takımın başarısı elbette bizi çok mutlu ediyor. En iyi lig performansımızı sergilediğimiz sezonda takımımızın yanında olamamak çok kötü. Bundan daha kötü bir şey varsa hemen hemen her günümüzü kapalı ortamlarda geçmesidir. Maçları televizyondan izlemek ile stattan izlemek arasında çok fark oluyor. Gurup fertleri ve Esenyurt’dan arkadaşların fikride iyi bir sezon geçirdiğimizdir. Futboldan daha önemlisi de insanların bu günleri kayıpsız atlatmasıdır. Ayrıca ekonomik zorluklar ve insanların sosyalleşememesi  gibi sorunlarda var. İnşallah bu günler kayıpsız geçer ve eski günlere kavuşuruz. Bizler gurup arkadaşları ile bir araya gelerek hem sosyalleşiyoruz hem bu sevgi ile günlerin stresini üzerimizden atıyoruz.

Bu sene maçlar seyircili oynansa idi derecemize nasıl yansırdı?

Biz az ama öz bir topluluğuz. Takımımızın iyi top oynadığı ve puan tablosunda hep üst sıralarda yer almasının da bir yansıması olarak şayet maçlar seyircili oynanmış olsaydı guruplarımıza yeni katılacak pek çok genç arkadaşlarımız olacaktı. Yeni büyüyen ekibimiz ile daha coşkulu bir şekilde takımımızı desteklerdik ve sonuç bizim için olumlu olurdu.

Cevat teşekkür ederiz.

Bende, tüm arkadaşlara selam gönderiyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir