Stat: Mithatpaşa
Hakem: Eugen Boller (isviçre), Özdemir Erentok, Nazif Oturgan
İstanbulspor: Yılmaz Urul, Yalçın Saner, Celal Sivrioğlu, Bülent Buda, Yıldırım İper, Türker Gülsoy, Cemil Turan, Ahmet Altuntaş, Zorbay Kalkan, Kostas Kasapoğlu, Ahmet Gündoğdu
Galatasaray: Nihat Akbay, Muzaffer Sipahi, Ergün Acuner, Akın Aksaçlı, Talat Özkarslı, Turan Doğangün, Mehmet Oğuz, Gökmen Özdenak, Ayhan Elmastaşoğlu, Uğur Köken, Metin Oktay
Seyirci ve Hasılat: 41 184 kişi, 492 115 lira
İstanbulspor, lider Galatasaray’a çelmeyi tam oturtamadı…Haftalardır önüne geleni silindir gibi ezen, rakip tanımayan Galatasaray’la formda İstanbulspor’un başa baş zevkli bir mücadele yapacağını sanmıştık… Aldanmışız.. İki tarafın da futbolcuları hüsnüniyetsizce, tekme, yumruk, sanki meydan savaşındaymışlar gibi birbirlerine girdiler. B. Ahmet’in bir taban darbesi ile Mehmet’i yere yıkmasından sonra, Metin’in kendisine faul yapan Türker’e hücum etmesi, Talat’ın, devamlı B. Ahmet ile didişmesi, Kasaboğlu’nun, Muzaffer’in gırtlağına sarılması. Eh İsviçreli hakem Boller de buna seyirci kalıp, sadece ihtarla yetinince, ortada da futbol namına bir şey kalmamıştı zaten… Kısacası, Galatasaray korktuğuna uğradı ve İstanbulspor’la puanları paylaştı.
Sarı — Kırmızılı ekip, İstanbulspor önünde ilk yarıda bir şey yapamadı. Hatta zaman zaman aciz de kaldı… 5 dakikada Mehmet’in e kalenin içine kadar girdiği halde topu şutlayamamasından sonra İstanbulspor hâkimiyeti iyice ele aldı. 17, dakikada , B. Ahmet, Zorbay’dan aldığı topu iyi kullanamadı. 23. dakikada Nihat, Kasaboğlu’nun zayıf şutuna son anda müdahale edebildi. Devrenin sonunda ise, K. Ahmet’in şutunu gene Nihat zorlukla aldı. Evet, ilk yarıda İstanbulspor daha baskılıydı, daha iyi oynamıştı Galatasaray’dan.
İkinci devrede Galatasaray açılmıştı. 51. dakikada Gökmen’in 30 pastan sert şutu üst direkten döndü. Bunu Metin’in dışarı çıkan volesi takip etti. 67. dakikada Mehmet, Yılmaz ile karşı karşıya kalmasına rağmen topu dışarı yolladı. Ve maç da bu şekilde biterken 87. Dakikada K. Ahmet’in nefis kafa vuruşu, Sarı — Kırmızılıların yüreğini ağzına getirdi. 90 dakika boyunca iyi futbol yerine bir kör döğüşü seyrettik, hepsi o kadar.
Maç ile ilgili Namık Sevik’in yazısı
Lider Galatasaray’la başarılı maçlar çıkartan İstanbulspor’un karşı karşıya gelişinin zevkli mücadele olacağı kanısındaydık. Ancak, bu iki takım nedense, futbolu bir yana iterek birbirleriyle sertlik yarışmasına tutuştular. İsviçre’li hakemin aczinden faydalanan Galatasaray ve İstanbulspor’lu futbolcular, her fırsatta ağaçkakan gibi birbirlerini gagalamaktan geri kalmadılar. Kim evvela bu yola başvurdu? Kim yok, ikisi de.
Neden böyle hareket ettiler? Birbirlerinden açıkça korktukları için… İyi futbol oynayan bir takımı, rakibinin durdurmak için sertliğe başvurması normaldir. Ama, işi edepsizliğe dökmek, birbirlerine hunharca girmek, tabanı yiyeni yerde kıvrım kıvrım kıvratmak, hakemi kovalamak, tükürük atmak, gırtlağa sarılmak ne İstanbulspor’a ne de Galatasaray’a yakışmadı doğrusu.. Futbolcunun kafasındaki düşünce bu olunca bizim de uzun boylu maçın tenkidine girişmemiz elbette İmkânsızdır. Evet, 4—3—3’e göre oynadı Galatasaray… Ergün —Muzaffer — Talât — Akın dörtlüsünü, hafta arası Eskişehir’de gördüğümüz başarıda bulamadık. Akın’ın aksaması, İstanbulspor hücumlarının bilhassa sağ taraftan yapılmasına sebep oldu. Kasapoğlu’nun maçtaki nazım rolü ve topa basması takımını dinlendirmesi, başında kendisini takip eden iyi bir rakip olmamasındandı. Kaloperoviç, Muzaffer’i, Cemil’in üzerine vermişti. Bu, doğru bir hareketti. Ve Muzaffer sağlamlığında bir adam ancak bu futbolcuyu durdurabilirdi. Nitekim durdurdu da. Cemilin topu ayağından çıkarmaması ve çalım illetinde gözükmesi İstanbulspor’un hücum gücünü fazlası İle kırdı. Turan, Mehmet ve Ayhan’dan müteşekkil ikinci üçlü için başarısızdı demek icap eder. Zira ne kapanışta geriye yardımcı olabildi bu üçlü, ne de hücumda… Ayhan’ın pasif kalışı, Metin’in, Turanı diğer maçlarda olduğu gibi boşa kaçıramayışı ve keza Metin’in Gökmen’i müsait pozisyona sokamayışı Galatasaray için en iyı sonucu bir beraberlik haline sokmuştu. İstanbulspor ise, o da 4-3-3 oynadı. Ama, akın itibariyle Sarı – Kırmızı’lılardan daha üstündü. Fakat, ceza sahasına kadar başarılı olabildi Sarı-Siyah’lılar. 90 dakikada tekme tokat, sille dışında tek heyecan Gökmen’in 30 metreden savurduğu direkten dönen şut oldu.