İstanbulspor 0-1 Fenerbahçe (28.12.1958)

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Severino Bartolomei (İtalya), Ali Paşa, Muzaffer Sarvan

İstanbulspor: Sabih Sunter, Garbis Parsehyan, Enver Özdemir, Güngör Okay, Kenan Buharalı, Erdoğan Tokol, Yüksel Gözüpek, İbrahim Toker, Kostas Kasapoğlu, Aydemir Nemli, İhsan Baydar

Fenerbahçe: Şükrü, Akgün, Naci, Avni, Basri, Şeref, Osman, Lefter, Ergun, Yüksel, Mustafa

Gol: Dk. 70 Ergun (PEN) (Fenerbahçe)

Kırmızı Kart: Dk. 86 Aydemir Nemli (İstanbulspor)

Seyirci ve Hasılat: 23 493 kişi, 102 953 lira

Hoparlör takımları ilân ettiği zaman Fenerbahçe takımında Can’ın, İstanbulspor’da ise Yükselin bulunmayışı
taraftarları bir hayli üzdü.

Hele Fenerbahçe’ye gönül bağlamışlar bu mevsim her oyununda tekniğine ve modern futbol anlayışına daima bir şeyler katan, fevkalâde tatlı stiliyle seyredenlere zevk veren Can’ın takımda, olmayışıyla suratlarını adamakıllı astılar.
(CAN) SIZ FENERBAHÇE,

Böylece Fenerbahçe maça (Can) sız başladı ve cansız devam eti. Yüksel siz İstanbulspor da oyunun hemen hemen hiç bir anında kaç mevsimdir sempati toplayan o dolgun futbol kıvamına yükselemedi diyebiliriz… Her iki takımın ortaya koymuş oldukları futbola ise düğümlü, oyuncuları olduğu kadar seyirleri de rahatsız eden sıkışık bir futboldu demek doğru olur.

Şükrünün önünde kale gibi dikilmiş bir Naci ve Basri… Diğer tarafta ise Sabihin emniyetini , cansiperane,
sağlayan bir Kenan’la, yardımcıları Garbisle Enver.. Ve bu iki müstahkem mevki arasında, şuursuzca darmadağınık koşuşan, futbolcular.

BARTELOMEİ DE ŞAŞALADI

Mithatpaşa stadımıza hiç de yabancı olmayıp orada idare etmiş olduğu eski maçlarda 3 yıldızlar bile toplamış olan İtalyan hakemi Sinyor Bartolemei dahi bu karışık, içiçe belki de bu yüzden de haddinden fazla sert oyun karşısında şaşaladı kaldı.. Önünde cereyan eden arap saçılaşmış futbolu birazcık olsun çözebilmek için her an öten düdüğüyle oyunu bir kat daha tatsızlaştırıyordu… Zannedersem kulağa hoş gelen en ahenkli düdüklerini devrenin ve oyunun bitişlerinde öttürdü.

MAÇTAN KRİTİK ANLAR

Oyunun daha birinci dakikasında kaleler karşılıklı iki tehlike geçirdiler. İbrahim’den uzanan müsait bir t0pa İhsan son hamleyi vaktinde yapamayınca İstanbulspor kalesi önüne gelen oyunda topu kapan Mustafa’nın şutu üst direği sıyırarak avuta yollandı. 16 ıncı dakikada İhsan boş vaziyette pek ağır davranıp şutunu atamayınca, kendine güvenini de iyice kaybetti. 2 nci dakikada ise Lefterin sağdan attığı frikiğe Şerefin vurduğu kafa beyaz direklerin dışında kaldı. 24 üncü dakikada Yüksel pek güzel sürüp götürdüğü top ortaya gelince kendisini ağlara yuvarlayacak kimsecikler bulamadı.

İKİNCİ DEVRE

Devre başlar başlamaz Yükselin korner atışını Ergun’un yapıştırdığı voleyi Sabih güç kurtardı. 57 inci dakikada Sarı-lacivertli kale maçın en tehlikeli anını yaşadı. İhsan kendine aktarılan topu onsekiz içinde tamamiyle bomboş aldı fakat kontrol etmesi lazımken ve buna da bol vakti varken fırsatı pek lâkayt bir vuruşla mirasyedi gibi harcayıverdi.

VE PENALTI

Artık herkes, taraflı tarafıs bütün, seyirciler iki takımın da birbirine gol atamayacağına inanmışken Lefler nefis bir ileri pasını kapıp kaleye doğru inen Yüksel’i Garbis’le Kenan makaslayarak yere yıkıverdiler. Dakika 71., Yüksel boylu boyuna yerde uzanırken kafası altı pas çizgisinin kireçleri üstündeydi.. Hakem düdüğünü çaldı.. Penaltı.. İyi amma böyle hayati bir penaltıyı kim atacaktı. Değil atmak Fenerbahçeli oyunculardan bir kısmı heyecandan İstanbulspor kalesine arkalarım dönmüşler o tarafa bakmıyorlardı bile. Sahaların kırk yıllık kurdu, penaltı üstadı Leter dahi yaklaşmıyordu dikilen topun civarına… Fenerbahçe idarecileri koşuştular. Bir şeyler söylediler…

Anca ondan sonra Ergun’da atacakmış gibi bir hal gözüktü… Sonra tekrar vazgeçer gibi oldu.. Lefler maneviyat vermek İçin sırtını okşadı ve Ergun topa koştu vurdu. Temiz bir vuruş… Gol. İşte Fenerbahçe’ye pek kıymetli iki puan kazandıran penaltının ve atan kahramanın hikâyesi. Kahamanı diyoruz zira bu vaziyette penaltı atabilmek cildden kahramanlıktır…

Golden sonra oyun bir hayli daha sertleşti. Hakem 86 nci dakikada kendisine sık sik itiraz eden Aydemir’i
oyundan çıkardı. Dört dakika sonra da bitiş düdüğünü çaldığı zaman ne olursa olsun bir lig maçını galip bitiren ve dağarcığına iki puan daha atan Fenerbahçeliler sevinçle sahayı terk ettiler.,

OYUNCULAR

Fenerbahçe’de , kendisine fazla iş düşmemesine rağmen vazifesini yapımış sayılabilecek Şükrü’nün önünde,
Naci ve Basri hakkiyle taktir topladılar, Yan hafların ikisi de iyi günlerinde değiller. Forvette yılmadan çalışan
Mustafa arkadaşlarının içinde en iyisi idi.. Gittikçe açılan Lefter ve Ergun da fena değillerdi..

İstanbulspor’da ise vazifesini yaptığı muhakkak olan Sabihin önünde Kenan çok iyi idi. Garbis ve Enver de.
yazifelerini yaptılar.. Forvetlerinde ve haf hattında maalesef başka muvaffak oyuncu yoktu.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir