Efsane Müdür: Celal Ferdi Gökçay

Celâl Ferdi Gökçay (1889-1947)

İstanbul Erkek Lisesinin sembol olmuş müdürü …

Onun müdürlüğü yıllarında İstanbul Erkek Lisesi ile İstanbulspor Kulübü ve Sakarya İzci Oymağı ayrılmaz bir bütündü.

1932 Türkiye Şampiyonu olan takıma büyük katkılar vermiş, Beykoz Kasrı’nda şampiyonaya hazırlanan takıma okulun ahçısıyla birlikte iki hademesini kampa yollamıştı.

Celâl Ferdi 1889 yılında İnebolu’da doğdu. 1905’te Edirne İdadisini bitirdikten sonra 1910’da Darülfünun’da Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu.

Üniversiteden sonra yedek subay olarak orduya katıldı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya’da İran Cephesi’nde savaştı. Sibirya’ya esir olarak gönderildi. Kaçmayı başaran ve Türkiye’ye dönen Celâl Ferdi sırayla Vefa, Üsküdar ve Kuleli liselerinin tarih öğretmenliğinde bulundu.

1927 yılında geldiği İstanbul Erkek Lisesindeki görevinde üstün başarı gösterdi. Zamanının en büyük eğitimcisi olarak tanındı.

1936-1939 yılları arasında Edirne’de Trakya Talebe Müfettişliği yaptı. 1939-1940 ders yılında tekrar çok sevdiği İstanbul Erkek Lisesi Müdürlüğüne döndü.

25 Ağustos 1947 yılında vefat etti. Tüm gazeteler vefatını büyük bir kayıp olarak duyururken, o dönemde 8 sayfa çıkan Tanin Gazetesi, Celâl Ferdi’ye 1,5 sayfa yer verir.

1931-1932 sezonunda İstanbul Ligi şampiyonluğunu ve Türkiye şampiyonluğunu kazanan sporcularımız, İstanbul Erkek Lisesi müdürü Celal Ferdi Gökçay ile.

Öğrenciler tabutu cenaze arabasına vermezler. Tabutu Moda’daki evinden Karacaahmet Mezarlığı’na kadar sevdiği sevdiği çocuklarının genç ve vefakar elleri üzerinde taşınır.

Karacaahmet Kabristanı’nda ki mezar taşı üzerinde İstanbul Erkek Lisesinin arması yer almaktadır.

Celâl Ferdi’ye ait bir anektod 

1932; istanbulspor şampiyon olmuştur…

okulun bekçisi utana sıkıla, disipliniyle ünlü müdür’ün odasına girer, haberi nasıl vereceğini bilememektedir. durumu şöyle aktarır;
-müdürüm öğrencileri engelleyemedim, bana rağmen hepsi okuldan kaçtı.
celal ferdi duyduğu haber üzerine hiddetinden köpürür;
-nereye gittiler çabuk söyle bana!
-istanbulspor’u iskelede karşılamaya müdürüm.
hışımla ayağa kalkarken;
-durmasana bana bastonumla paltomu getir!
-efendim nereye gidiyorsunuz?
-takımı karşılamaya!

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir