
Stat: Hüseyin Avni Aker
Hakem: Sebahattin Şahin, Cemal Laleoğlu, Erhan Sönmez
Trabzonspor: Metin Aktaş, Okan Özke, Osman Özköylü, Erol Bulut (Dk. 85 Orhan Çıkırıkçı), Tamer Tuna, Abdülkadir Demirci, Erman Özgür, Nesim Özgür, Hami Mandıralı, Davor Vugrinec, Emmanuel Tetteh (Dk. 70 Rogerio Oliviera)
İstanbulspor: Haluk Güngör, İlkan Aksoy, Ivalio Petkov, Emre Aşık, Niyazi Hüseyinoğlu, Timur Yanyalı, Fuat Buruk, Zeki Önatlı, Mithat Yavaş (Dk. 70 Enes Demirovic), Jonah Sawieh (Dk. 82 Atilla Güneş), Sertan Eser
Goller: Dk. 47 Abdülkadir Demirci (Trabzonspor), Dk. 46 İlkan Aksoy (İstanbulspor)
Sarı Kartlar: Dk. 48 Abdülkadir Demirci, Dk. 68 Davor Vugrinec, Dk. 89 Osman Özköylü (Trabzonspor), Dk. 75 Sertan Eser, Dk. 85 İlkan Aksoy (İstanbulspor)
Trabzonspor’da çağdışı bir futbol anlayışı var. Sadece Hami’nin pasları ve şutlarıyla 90 dakika değil, 1000 dakika gol arasalar bulamazlar. Nitekim attıkları eşitlik golü de topun rakibe çarpıp kaleciyi kontrpiyede bırakmasıyla doğdu. Vugrinec ve Tetteh birbirinden çok uzak oynuyor. Hele Vugrinec’in bu kadar güçsüz olmasını anlamak mümkün değil. Tetteh ise hiçbir zaman gol adamı olmadı. Ben puan cetvelinde 12. sırada olan Göteborg’u seyrettim, orada da orta sahada yer aldı. Bordo – Mavililerin orta sahası ise hem ağır, hem de hücuma yardımcı olmuyor. Derinlemesine etkili paslar atamıyorlar. Erman ve Nesim, hiç verkaça girmiyor. Gole çalışılmış pozisyonlarla gidilir. Trabzonspor ise raslantı goller arıyor.
İstanbulspor iyiydi
İstanbulspor maç boyunca tipik bir kontratak futbolu ortaya koydu. Ancak Trabzon’dan daha etkili gol pozisyonları elde etti. Hele Sertan’ın kaleci ile karşı karşıya iken topu dışarı atması, fizik kurallarına aykırı bir olaydı. Fakat Sarı – Siyahlıların bir oyun planı var. Orta sahadaki Mithat ve İlkan, ilerdeki Sawieh ve Sertan’a çok güçlü top atıyor. Belli ki, bunlar çalışılmış pozisyonlar. Savunmanın ortasında ise Emre ve Zeki müthiş bir mücadele örneği sergilediler.
Evet, Trabzonspor kendi sahasında sadece alaturka bir doldur – boşalt sistemi ile sonuca gitmek istedi, ancak bunda başarılı olamadı.
Bir de maçın komik bir hakemi vardı. Avrupa Futbol Şampiyonası’na elbette Türkiye’den hakem gitmez. Sebahattin Şahin gibi futbolun bütün kurallarını çiğneyen hakemlere birinci ligde görev verirseniz, bundan başkasını beklemeyin. Şahin, sanki Cibali Karakolu’ndaki komiser. Her faule göz yumdu, pozisyon hataları yaptı, adeta dövecek gibi futbolcuların üzerine yürüdü ve kısaca berbat bir maç yönetti.