İbrahim Toker

1 Ocak 1937 yılında İstanbul’da doğan “Kesik İbrahim” lakaplı İbrahim Toker, futbola 8 yaşında Langa Gençlikte başladı, Ortaokulu bitirdi. Oynadığı futbol ile hemen dikkat çekti ve birinci kümenin zorlu takımı İstanbulspor’umuza 18 yaşında geldi. 1955 yılında giydiği sarı-siyahlı forma altında müthiş maçlar çıkardı. 1960 senesine kadar yüzün üstünde maçta oynadı (104), toplam 34 gole imza attı.

Toker  1960-1961 ve 1961-1962 sezonlarında İzmirspor’da  iki yıl top koştursa da eski verimini yakalayamadı (32 maç, 5 gol). 1962-1963 sezonunda  geçirdiği sakatlıklar nedeniyle futbola ara verdi. 1963-1964 mevsiminde yeniden döndüğü İstanbulspor’da sadece 10 maç oynayabildi, ama 5 golü yine atmakta gecikmedi ve aktif futbol yaşamını İstanbulspor forması altında noktaladı. Ardında toplamda 114 maç ve 39 gol bırakarak İstanbulspor’a da veda etti.

İbrahim Toker milli futbolcu Alpaslan Eratlı’yı kolundan tutarak İstanbulspor’lu yapan kişi. Yalnız bu transferin enteresan bir hikâyesi var. Eratlı bunu şöyle anlatıyor: “Eski İstanbulspor santrforu İbrahim Toker Cerrahpaşalıydı. Beni o götürdü İstanbulspor’a. Aslında bunun hikâyesi de çok enteresan. Neredeyse Tekirdağspor’a gidiyordum. Onlara karşı oynadığım iki lig maçında da gol atmıştım. Bana transfer teklif ettiler. 30.000 lira vermeyi teklif ettiler ki, o zaman daha amatördüm. Çok iyi paraydı o zaman. Ben o sene Galatasaray Kimya Fakültesi gece bölümüne girmiştim. Okulun yıllığı 3.000 liraydı ve beş yıllık bir okuldu. Yani toplam okul parası 15.000 lira yapıyordu. Benim bu parayı bulmam lazım, ailemden bu parayı verecek kimse yok, memur çocuğuyduk. Ben o teklifi kabul ettim tabii.”

“Akşam mahallede, kahvenin önünde sandalyede otururken İbrahim Abi geldi. ‘Ne yaptın?’ diye sordu. ‘Abi yarın hayırlısıyla Tekirdağ’dayım,’ dedim. ‘Sen orayı bırak, gel ben seni yarın İstanbulspor’a götüreyim,’ dedi. Ben anlaştığımızı söyleyince, ‘İbrahim Abi beni caydırdı dersin,’ karşılığını verdi. İki gün sonra Vefa Stadında kulübün futbolcu denemeleri varmış. Çıktım çift kaleye. Biraz sonra baktım birisi kenardan, ‘Gel gel,’ diye bağırıyor. Çıktım sahadan, velhasıl daha on dakika bile olmadan iş bitti, seçildim. Ayağıma iki-üç tane top gelince kenardan seyredenler herhalde bir şeyler gördüler ki ‘yeter çık’ dediler. Ertesi gün bana toplam okul masrafım olan 15.000 lirayı teklif ettiler. Hiç olmazsa 20.000 lira verin dedim ama İbrahim Abi, ‘Sen merak etme, aylık verirler, telafi edilir,’ dedi. Bahçelievler’de Talha Dinçel laboratuarı vardı. Beni 650 lira maaşla oranın kadrosuna aldılar. Böylece yine benim talep ettiğim miktara gelmiş oldu.”

Tekirdağ’a gitseydiniz bugün herkesin tanıdığı Alpaslan Eratlı olur muydunuz diye sorduğunda, “Bilemeyiz tabii,” diye cevap veriyor. “Tekirdağspor da o zaman Davutpaşa gibi 3. Ligde oynuyordu. Orada keşfedilmem çok zor olurdu. İbrahim Abi, ‘Gözden ırak olan gönülden de ırak olur,’ demişti. Belki 2. Ligde oynardım.”

 

İbrahim Toker, Koço Kasapoğlu ile.

Takım arkadaşları İbrahim Toker’i şöyle anlatır, “İbrahim Abi 1.80 boyunda 70 kilo ağırlığında, çok güçlü, golü iyi koklayan bir forvetti. Hem sağ ayağı, hem de sol ayağı vardı. Güçlü İstanbulspor’da İhsan ve Aydemir ile birlikte üç büyüklerin canını yakarlardı. Çok yaman bir takımdı sarı siyahlılar. İbrahim Abinin büyük şanssızlığı Metin Oktay’ın gölgesinde kalmış olmasıydı. İbrahim Abi semtte çok sayılır ve sevilirdi. Futbolculuğunun yanında çok ciddi ve sert bir abiydi. Yani tam ‘’ağır abi’’ denilenlerden.”

İbrahim Toker futbolu bıraktıktan sonra Erdoğan Demirören’in Arşimidis isimli beyaz eşya üreten şirketinde pazarlama müdürü olarak çalıştı.

1963-1964 sezonunda 1. Lig 6. si olan kadromuz. Soldan sağa. Ayaktakiler: Bilge Tarhan, Metin Türel, Yılmaz Şen, Haluk Erdemoğlu, Ercan Aktuna, İhsan Baydar. Oturanlar: Hüseyin Gömeç, Koço Kasapoğlu, Bahattin Baydar, İbrahim Toker, Kemal Erkut.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir